Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi G. Tosun K.cı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacak vekili, Mersin İcra Müdürlüğü’nün 2015/ 9278 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlulardan F.H.E. adına kayıtlı bulunan araç kaydına haciz ve yakalama konulması taleplerinin, dosya borcunu karşılayacak miktarda teminat bulunduğu gerekçesi ile reddedildiğini, teminatın diğer borçlular tarafından sunulduğunu ve hakkında haciz talep edilen borçlu tarafından sunulmuş bir teminat bulunmadığını belirterek, İcra Müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, Mersin 2. İcra Mahkemesinin 2015/518 Esas-2015/510 Karar sayılı ilamı ile tüm borçlular için takip konusu olan borcun tamamını karşılar nitelikte teminat mektubu bulunduğundan bahisle aşkın hacizlerin kaldırılması kararı verildiği, bu durumda diğer borçluların mal varlığına haciz konulması talebinin reddine karar verilmesi doğru olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlular hakkında; “Davalı kooperatif ile davalılar R.E. ve T.E. mirasçılarına yönelik davanın kabulü ile, 500.000,00 TL’nin ihtarname tarihi olan 15.07.2002 den itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir.
Sözü edilen ilam icra takibine konulmuş, borçlulardan E.S.E. ve F.E. tarafından teminat mektubu takip dosyasına konulmuş ve mehil vesikası alınmıştır. Sözü edilen bu karar ibraz eden borçlular açısından geçerli olacağından mehil talebinde bulunmayan diğer borçlular yönünden bu kararın bağlayıcılığı yoktur. Bu nedenle alacaklının borçlu F.H.E. yönünden icra takibinin sürdürülmesine yönelik istemin icra müdürlüğünce reddedilmesi doğru bulunmadığından BK.nun 142/2. maddesi ( 6098 sayılı Borçlar Kanunu 163\2. maddesi) gözetilerek şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 06.02.2019 T. E: 2018/5352, K: 1454