Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından “Tasarrufun İptali” davası sonucunda verilen D.li 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/249 E. 2015/1263 K. sayılı ve 26/11/2015 tarihli kararına dayanılarak borçlular aleyhine D.li 3. İcra Dairesi’nin 2016/369 Esas sayılı dosyasında, ilam vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak yapılan ilam ile tasarrufların iptal edildiği ve alacaklı tarafa D.li 8. İcra Dairesi’nin 2011/8869 Esas sayılı dosyasında cebri icra yetkisi tanındığı, bahsi geçen kararın tehiri icra talepli olarak temyiz edildiği, D.li 8. İcra Dairesine mehil vesikası için başvurulduğunda, D.li 3. İcra Dairesinin 2016/369 Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan ilamda yer alan vekalet ücreti ile yargılama giderinin de dahil edilerek dosya borcunun hesaplandığı, alacaklı tarafın talep ettiği bahsi geçen meblağların D.li 8. İcra Dairesi’nin 2011/8869 Esas sayılı dosyasına 15/01/2016 tarihinde ödendiği, bu tarihten sonra D.li 3. İcra Dairesinin 2016/369 Esas sayılı dosyası ile açılan takiple mükerrer olarak alacağın talep edildiğini ileri sürerek, takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; alacaklının borçlu M. hakkında D.li 8. İcra Müdürlüğünün 2011/8869 esas sayılı dosyası ile takip yapıp kesinleştiği, bu takip dayanak alınarak açılan tasarrufun iptali davasının D.li 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/249 esas 2015/1263 karar sayılı ilamıyla kabul edilip borçlunun tasarruflarının iptaline karar verildiği, bu ilamda geçen yargılama gideri ve vekalet ücretinin yukarıda belirtilen icra dosyasından ayrıca takip konusu edildiği, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın D.li 8. İcra Müdürlüğünün 2011/8869 esas sayılı dosyasına ilişkin olduğu, ilamdaki ana hüküm uyarınca tasarrufun iptaline konu taşınmazların bu dosyadan haczedilip satılacağı, ilamın asıl edim konusu bu dosyadan icra edileceğine göre fer’ilerinin de bu dosyadan icra edilmesi gerektiği, zira gerektirici bir neden olmadıkça ilamın bütün olarak tek bir icra dosyası ile icrasının asıl olduğu, somut olayda ilamdaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ayrı bir takibe konu edilmesini haklı kılacak bir neden bulunmadığı, bu itibarla ilamın bir kısmının bağımsız olarak takip konusu edilemeyeceğine yönelik şikayetin haklı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icra takibinin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda esasen şikayet ayrı bir takip yapılamayacağı noktasında olmayıp, şikayete konu takipte istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin D.li 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8869 Esas sayılı dosyasından alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile karşılandığına, bir başka deyişle yatırılan teminat ile şikayete konu takip dosyasındaki borcun takipten önce ödendiğine yönelik iken, Mahkemece işbu şikayet ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı gibi olumlu ya da olumsuz bir karar da verilmemiştir.
O halde mahkemece, şikayete konu D.li 3. İcra Müdülüğü’nün 2016/369 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takipte tahsili istenilen yargılama gideri ile vekalet ücretinin, D.li 8. İcra Müdürlüğünün 2011/8869 Esas sayılı dosyasından alınan mehil belgesine istinaden depo edilen teminat ile ödendiğine ilişkin şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken 6100 Sayılı HMK’nun 26. maddesinde yer verilen taleple bağlılık ilkesi gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 15.10.2018 T. E: 4400, K: 9772