Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Takibe dayanak ilamda, hükmolunan nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırılması hükmünü içeren 2 nolu bendinde, açıkça hüküm tarihinden itibaren ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına karar verilmiştir. Nafakanın dava tarihi dikkate alınarak arttırılacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından ilamın yorum yoluyla değiştirilmesi mümkün değildir. 

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
  23. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2997
KARAR NO : 2020/1898
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019
NUMARASI : 2019/350 Esas – 2019/590 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2020
Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü:
 Davacı/şikayetçi vekili dilekçesinde;  alacaklı tarafından müvekkili aleyhine nafaka alacağı nedeniyle ilamlı takip başlattığını, takibe dayanak ilamda Elif Öner lehine aylık 6.500-TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren ve eğitim süresi tamamlanana kadar geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunan nafakaya hüküm tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve her yıl açıklanan ÜFE oranında nafakanın artırılmasına ilişkin hüküm tesis edildiğini, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen icra emrinde 2018 yılı Ekim ayında ilam gereğince ÜFE oranında artış uygulanarak belirlenecek nafakanın ödenmesinin istendiğini, ilamın hüküm tarihinin 29/08/2018 olduğunu, ÜFE arttırımının bir yıl sonra 2019 yılı Ağustos ayı itibariyle yapılması gerektiğini, icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini beyan ederek icra emri ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
 Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; nafakaya dava tarihinden itibaren hükmedildiğinden dava tarihini takip eden her yıl ekim ayında ÜFE oranında arttırım yapılması gerektiğini, icra emrinin ilama aykırı olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; takibe dayanak ilamda faize karar tarihinden itibaren  hükmedildiği, bunun dışındaki miktarın ÜFE oranında artırılmasına ilişkin değerlendirmenin dava tarihi itibarıyla yapılması gerektiği, bu sebeple 2017 yılı Ekim ayında açılan davadaki miktarın 2018 yılı ÜFE oranlarına göre hesaplanmasında ve talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir.
 Davacı/şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 esas – 1991/776 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür, diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Dar yetkili icra mahkemesi hakimi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir.”
İcra emrine dayanak yapılan Bakırköy 11. Aile Mahkemesi’nin 2017/737 esas ve  2018/642 karar sayılı, 29.08.2018 tarihli  kararının 1 numaralı bendinde, aylık 6.500-TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren ve eğitim süresi tamamlanana kadar geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2 numaralı bendinde, hükmolunan nafakaya hüküm tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve her yıl açıklanan ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına karar verilmiştir.
Takibe dayanak ilamda, hükmolunan nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırılması hükmünü içeren 2 nolu bendinde, açıkça hüküm tarihinden itibaren ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına karar verilmiştir. Nafakanın dava tarihi dikkate alınarak arttırılacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından ilamın yorum yoluyla değiştirilmesi mümkün değildir. 
Açıklanan nedenlerle, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü, mahkeme kararının  kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinde yer alan “…2018 yılı ekim ayı ve her yıl ekim ayında ilam gereğince ÜFE oranında artış uygulanarak belirlenecek yardım nafakasının ve işleyecek yardım nafakalarının borçludan tahsili…..” kısmının,  “…29.08.2019 tarihinde ve her yılın 29 Ağustos tarihinde  ilam gereğince ÜFE oranında artış uygulanarak belirlenecek yardım nafakasının ve işleyecek yardım nafakalarının borçludan tahsili…”  olarak düzeltilmesine  karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M   : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 2. İcra Hukuk  Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarihli, 2019/350 Esas – 2019/590 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1-Şikayetin KABULÜNE, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2018/17032 esas sayılı  dosyasında  icra emrinde yer alan “…2018 yılı ekim ayı ve her yıl ekim ayında ilam gereğince ÜFE oranında artış uygulanarak belirlenecek yardım nafakasının ve işleyecek yardım nafakalarının borçludan tahsili…..” kısmının,  “…29.08.2019 tarihinde ve her yılın 29 Ağustos tarihinde  ilam gereğince ÜFE oranında artış uygulanarak belirlenecek yardım nafakasının ve işleyecek yardım nafakalarının borçludan tahsili…”  olarak DÜZELTİLMESİNE,
2-Alınması gerekli olan 54,40-TL maktu karar harcından peşin alınan  44,40-TL harcın mahsubuna ve 10-TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 71,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 700-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
II-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
III-Davacı tarafından yatırılan 121,30-TL istinaf başvuru harcı, 71,03-TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 192,33-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
IV-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Exit mobile version