T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1554
KARAR NO : 2022/3053
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 4. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
NUMARASI : 2020/458 Esas 2021/52 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet (Tahsil Harcına İlişkin)
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2022
Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2021 tarih 2020/458 esas 2021/52 karar sayılı kararın süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü:
DAVA: Davacı borçlu Filiz Bilgin vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8.İcra Dairesinin 2019/2957 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takip kapsamından müvekkiline ait ipotekli taşınmazın alacağa mahsuben davalı bankaya ihale edildiğini, müvekkilinin ihalenin feshi talepli davası Yargıtay incelemesinde iken davalı banka tarafından davayı kabul beyanına ilişkin dilekçe ile müvekkili tarafından temyiz başvurusunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi talebinde bulunulduğunu, ayrıca takip dosyasına alacaklı vekilinin 17/09/2020 tarihli haricen tahsil beyanını içeren dilekçenin de sunulduğunu, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 23.maddesindeki düzenlemeye göre ihalenin kesinleşmemiş olup davanın kabul ile sonuçlanıp ihalenin feshine karar verileceği kuvvetle muhtemel olduğundan, mevcut dosyada bu durum gözetilmeden 2,27 üzerinden harç alınması gerekirken, sanki taşınmaz ihale edilip kesinleşmiş gibi satış sonrası oran üzerinden (11,38) tahsil harcı alınmasının yasaya aykırı olduğunu, işbu sebeplerle müvekkilinden alınan harcın mükerrerlik doğurmakla birlikte yasaya aykırı olduğundan taraflarınca 23/09/2020 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak fazladan tahsil edilen harcın iadesinin talep edildiğini, ancak talebin reddedildiğini belirterek şikayetin kabulü ile 23/09/2020 tarihli kararın kaldırılmasına, dosyadan alınan haricen tahsil harcının kanuna uygun olarak 2,27 üzerinden alınıp, fazladan tahsil edilen harcın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 492 sayılı yasada İcra ve İflas Harçları bölümünün I.İcra Harçları başlıklı fıkrasının 3/c bendinde; ‘Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11.38 oranında uygulanır.’ hükmünün yer aldığını, takipte asıl borçluya ait taşınmazın paraya çevrilerek alacaklıya ihale edildiğini ve dosyanın kalan bakiyesi için davacı borçluya ait taşınmazın satışı aşamasında alacaklı olan müvekkili bankanın haricen tahsil beyanı üzerine % 11,38 oranında tahsil harcı alındığını, hesaplanan tahsil harcı oranının ve miktarının da yasa ve yargısal kararlara uygun olarak tahsil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ipotekli taşınmazın 27/06/2019 tarihinde 375.000,00 TL bedel ile alacağa mahsuben davalı bankaya ihale edildiği, borçlu tarafından ihalenin feshi davası açıldığı, dosya Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2020/4348 esas sayılı dosyası ile görülmekte iken davalının kabulü ile ihalenin feshine karar verildiğinden tahsil harcının %11.38 oranında alındığından fazladan tahsil edilen harcın iadesine karar verilmesini talep ettiği, 17/09/2020 tarihli haricen tahsil beyanının satıştan önce olmadığı, her ne sebeple olursa olsun haczedilen taşınmazın satıldıktan sonra vazgeçme beyanında bulunulduğundan tahsil harcının tam olarak alınması gerektiği, ihalenin kesinleşmesine gerek bulunmadığı, satıştan önce ödenmesi halinde dahi %9,10 oranında tahsil harcı alınabileceği dikkate alınarak belirtilen kanun maddeleri uyarınca tahsil harcının tam olarak %11,38 oranı üzerinden alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, icra dosyasında ipotekli taşınmazın ihalesinin kesinleşmesinin söz konusu olmadığını, davanın kabul ile sonuçlanıp ihalenin feshine karar verildiğini, dolayısıyla hukuken geçerli bir satış ve satış sonucu gerçekleşen bir tescilin olmadığının göz önüne alınmadığını, müvekkilinin borcunu ödediğini, ancak ortaya çıkan bu haksız harç nedeniyle mağduriyet yaşadığını, kararın herhangi bir yasal gerekçeye dayalı olmadığını ve çelişkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, bir taşınmazın satışından sonra haricen yapılan tahsilattan alınacak tahsil harcı oranına ilişkin şikayettir.
Mersin 8. İcra Dairesinin 2019/2957 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından borçlu Bilgin İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Otomotiv Nakliye Gıda Turizm Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi, Filiz Bilgin, Rabia Bilgin Yastı hakkında 07/03/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 427.932,14 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, 27/06/2019 tarihli açık arttırmada taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı vekiline 375.000,00TL’ye ihale edildiği, alacaklı vekilinin 17/09/2020 tarihinde alacağı haricen tahsil ettiklerini bildirdiği, borçlu tarafından 30.335,74 TL tahsil harcı yatırıldığı, borçlu vekilinin 23/09/2020 tarihli dilekçe ile yapılan ihalenin kesinleşme durumu söz konusu olmadığından taraflarınca yatırılan fazladan ödenen harcın iadesinin talep ettiği, icra müdürlüğünce aynı gün talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından işbu kararın kaldırılarak fazladan tahsil edilen harcın iadesi talepli davayı 23/09/2020 tarihinde açtığı anlaşılmıştır.
İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir. Buna göre ödeme veya icra emri tebliği üzerine hacizden evvel ödenen paralardan 4,55, hacizden sonra ve satıştan önce ödenen paralardan %9,10, haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38 oranı ile tahsil harcı alınır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre; harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı paradır. Harç tahsil edilebilmesi için açık bir yasal düzenleme bulunması zorunludur.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 23. maddesinde; “Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır” hükmüne yer verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3-c fıkrasında, Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38 oranında harç alınacağı düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemenin mefhumu muhalifinden, satış yoluyla tahsil edilemeyen bakiye alacağın haricen tahsil edilmesi halinde, bu kez satıştan elde edilmiş bir para söz konusu olmadığından tarifenin B/I-3-a ve b fıkralarında belirtilen oranların yarısı oranında tahsil harcı alınması gerektiği sonucuna ulaşılır. (Yargıtay 12 HD’nin 2010/11280 E, 2010/24825 K sayılı emsal kararı).
Somut olayda; diğer ipotek veren Rabia …..’e ait taşınmaz paraya çevrilerek alacaklıya ihale edilmiş, dosyanın kalan bakiyesi için şikayetçi ipotek veren borçluya ait taşınmazın satışı yapılmış, ihalenin feshi şikayeti sırasında dava kabul edilerek 16/11/2020 tarihli ek karar ile ihale fesih edilmiştir. Bu aşamada alacaklının haricen tahsil beyanı üzerine %11,38 oranında tahsil harcı alınmıştır.
Bu durumda takibe konu ipotekli taşınmazlardan bir tanesi satılarak paraya çevrilmiştir. Diğer taşınmazın satışından elde edilen bir para olmayıp haricen tahsil edildiğinden %2,27 oranında tahsil harcı alınması gerekmektedir. Müdürlüğün % 11,38 oranında harç alınmasına ilişkin 23/09/2020 tarihli kararı hukuka aykırı olduğundan mahkemenin şikayeti red kararı da isabetsizdir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece şikayetinin kabulü ile İcra Müdürlüğünün 23/09/2020 tarihli kararın tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, “Şikayetin kabulü ile Mersin 8. İcra Dairesinin 2019/2957 esas sayılı dosyasından verilen 23/09/2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, alacak tahsil edildiğinden % 2,27 oranında tahsil harcı alınmasına” dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2021 tarih 2020/458 esas 2021/52 kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Şikayetin kabulü ile Mersin 8. İcra Dairesinin 2019/2957 esas sayılı dosyasından verilen 23/09/2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, alacak tahsil edildiğinden % 2,27 oranında tahsil harcı alınmasına,
Alınması gereken 80,70 TL karar harcının hazine harçtan muaf olduğundan alınmasına yer olmadığına,
Dava memur muamelesini şikayet olduğundan davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğine avans sahibine iadesine,
3-İstinaf yargılaması yönünden ;
Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının hazine harçtan muaf olduğundan alınmasına yer olmadığına,
İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu miktar itibari ile KESİN olmak üzere 12/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.