Yargıtay Kararları

Takip Dayanağı ilamın okul masrafları yönüyle eda hükmü içermemesi nedeniyle bu alacak kaleminin tahsili için ilamlı takip yapılamayacağı

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2021/12423
KARAR NO : 2022/4812

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 04/10/2021
NUMARASI : 2020/839-2021/1818

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, Ankara 1. Aile Mahkemesi’nin 2019/330 E.-2019/416 K. sayılı kararına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinde, iştirak nafakası olarak yazılsa da takip talebinde borcun sebebi kısmında ilamda yer alan 1.500,00 TL. her ay ödenmesi gereken okul gideri ve yıllık özel sağlık sigortası primi ödenmesinin talep edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; dayanak ilamın açık bir eda hükmü içermediğini,müşterek çocuk için okul masrafı yapıldığı taktirde bu masrafın 1.500,00 TL.ye kadarının belgelendirilmesi halinde tarafından karşılanacağını,okul masrafının yapılması halinde ilamsız icra takibi yolu ile talep edilebileceğini,yıllık özel sağlık sigortası primini ödediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; müşterek çocuk için hükmedilen her ay ödenmesi kararlaştırılan aylık 1.500,00 TL’ye kadar olan okul masrafları ile yıllık özel sağlık sigortası primi için icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık görülmediğinden şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlunun istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere “ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.”
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere,her ne kadar icra emrinde, 1.500,00 TL iştirak nafakası olarak yazılmış ise de; takip talebinde borcun sebebi kısmında ilamda yer alan 1.500,00 TL. her ay ödenmesi gereken okul gideri ve yıllık özel sağlık sigortası primi ödenmesinin talep edildiği ancak takip talebi ve icra emrinde yıllık özel sağlık sigortası primi miktarı belirtilmediğinden talep edilen alacağın ve ihtilaf konusunun okul masrafları olduğu sonucuna varılarak yapılan incelemede; takibe dayanak yapılan ilamda; “…müşterek çocuğun her ay 1.500,00 TL’ye kadar olan okul masrafları ile halen ödenmesine devam eden yıllık özel sağlık sigorta primi davalı tarafından iştirak nafakası haricinde ödemesine devam edileceği…’ şeklinde yoruma açık bir hüküm kurulduğu, bu ibarenin; her ay 1.500,00 TL.den fazla miktarda okul masrafı yapılması halinde en fazla 1.500,00 TL.lik kısmının borçlu tarafından ödeneceği şeklinde anlaşılması gerektiği, dolayısıyla yalnızca üst limit belirlenmiş olmakla, yapılan okul masrafının 1.500,00 TL.nin altında kalması durumunda borçlunun her ay 1.500,00 TL.okul masrafını ödemekle yükümlü tutulduğu sonucuna varılamayacağı, hükmün bu hali ile borçlunun alacaklıya likit bir miktarı ödemesi yönünde eda hükmünü içermediği görülmektedir.
Buna göre, mahkemece bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebileceğinden, somut olayda müşterek çocuk için her ay okul masrafı yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne kadar olduğu ve miktarının 1.500,00 TL.yi aşıp aşmadığı belli olmayıp alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
O halde mahkemece, dayanak ilamın okul masrafları yönüyle eda hükmü içermemesi nedeniyle bu alacak kaleminin tahsili için ilamlı takip yapılamayacağı dikkate alınarak bu kısım yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, kararın bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2021 tarih 2020/839 E.-2021/1818 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.10.2019 tarih 2019/1055 E.-2019/1085 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 19/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu