12. Hukuk Dairesi2021 Yılıİhtiyati HacizTakip Açılış

Takip geçerli bir ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatılıp, ihtiyati haciz kararı icra edildiği için, takip tarihinde vadesi gelmemiş borcun, borçlu bakımından muaccel hale geldiği-

Takip geçerli bir ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatılıp, ihtiyati haciz kararı icra edildiği için, takip tarihinde vadesi gelmemiş borcun, borçlu bakımından muaccel hale geldiği-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.a Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlular aleyhine sekiz adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu keşideci ve avalistlerin icra mahkemesine başvurularında, takibe dayanak bononun taraflarca imzalanmış 1537301 ve 1537302 nolu sözleşmelere istinaden verildiğini, sözleşmedeki borç için peşin ödedikleri miktar düşülmeden takip başlatılamayacağı iddiası ile takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektireceği gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına bir kısım bono yönünden vadesi gelmeden takibe geçilemeyeceği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Alacaklı İİK.nun 257/2.maddesinde yazılı sebeplerden birine dayanarak müeccel bir alacağı için ihtiyati haciz kararı alır ve kararı İİK.nun 261.maddesine göre icra ettirip borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurursa, müeccel borç, sadece borçlu bakımından İİK.nun 257/3.maddesi hükmüne göre muaccel hale gelir. Bundan sonra borçlu artık borcun vadesinin gelmediği itirazında bulunamaz. (Kuru, B., İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sh.885,syf 1039 son paragraf dipnot 30/a)

Somut olayda İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1223 Değişik İş 2015/1237 K sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak takibe konu 04.01.2016 vade tarihli 55.861 Euro bedelli, 04.01.2016 vade tarihli 34.397 Euro bedelli, 04.01.2017 vade tarihli 55.861 Euro bedelli, 04.01.2017 vade tarihli 34.397 Euro bedelli, 04.01.2018 vade tarihli 55.861 Euro bedelli, 04.01.2018 vade tarihli 34.397 Euro bedelli bonolara istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 11.8.2015 tarihinde takip başlatılmıştır.

Yukarıda açıklanan ilkeler ve İİK.nun 257/2-3. ve 261.maddeleri uyarınca takip geçerli bir ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatılıp, ihtiyati haciz kararı icra edildiği için, takip tarihinde vadesi gelmemiş borç, borçlu bakımından muaccel hale gelmiştir.

Somut olayda borçlular bonoların sözleşmelere istinaden verildiğini, takip öncesinde kısmi ödeme yapıldığını ancak bu ödemeler düşülmeden takip başlatıldığını ileri sürerek borca kısmi itiraz etmiş ise de; dekontların incelemesinde açıklama kısmında takibe konu bonolar için verildiğine ilişkin bilginin bulunmadığı, bu durumda borçluların borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlayamadığı, takip dayanağı bonolarda teminat niteliğinde bulunduğuna ve hangi ilişkinin teminatı olduğuna dair kayıt bulunmadığı, davacının sunduğu sözleşmelerde alacaklının imzasının bulunmadığı ve teminat senedi düzenlemesine yer verilmediğinden bonoların teminat olarak verildiğine ilişkin iddianın borçlular tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2021 tarih, 2020/924 E. 2021/442 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.

12. HD. 28.09.2021 T. E: 3771, K: 8027

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu