T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1028
KARAR NO : 2021/3670
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/alacaklının yabancı para alacağı üstünden takip başlattığını, alacağın TL karşılığının gösterilmediğini, 13.10.2020 tarihinde sisteme taranan takip talebinde, bu eksikliklerin el yazısı ile düzeltilmiş ise de, bu düzeltmenin icra müdürlüğü tarafından onaylanmadığını ve evrak üzerinden tek taraflı yapılan bir düzeltme olduğunu, e-imzalı takip talebi üzerinden sonradan yapılan düzeltmelerin muteber kabul edilmemesi gerektiğini, takibin iptaline karar verilmediği taktirde ise, alacaklı tarafından takip talebinde fiili ödeme gününde paranın o günkü efektif satış kuru üzerinden mi yoksa efektif alış kuru üzerinden mi ödeneceğinin belirtmediğini, bu kapsamda takibin belirsiz olup, bu belirsizlik sebebi ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, takip talebinin iptaline karar verilmediği taktirde ise, İİK 60/1 maddesine göre ödeme emri “Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları” içermesi gerektiğini, aynı zamanda ödeme emrinde de 100.000 Euro’nun Türk Lirası karşılığının yer almadığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre yabancı para alacaklarında yabancı paranın Türk Lirası karşılığının takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilmesinin zorunlu olduğunu, takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yabancı para alacaklarında başlatılan takipte alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmesi, döviz kurunun efektif satış kurumu yoksa efektif alış kurundan mı tahsil edileceğinin belirtilmesi ve ödeme emrinde de bu hususun yer alması gerektiğini beyanla, takibin tedbiren durdurulmasına, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanunu’nun 8/a maddesinde tüm işlemlerin UYAP sistemi üzerinden yapılacağının 2012 senesinden beri düzenlendiğini, takibin UYAP sistemi üzerinden hazırlandığını, evrakların ve senedin sonrasında fiziken daireye götürülüp teslim edilmek istendiğinde, icra müdür yardımcısının İİK 58. madde gereği takip talebinde alacağın Türk lirası karşılığının yer alması gerektiğini belirttiğinden bu hususu icra müdür yardımcısının huzurunda takip talebine elle işlenerek imzalandığını, takip talebinin görevli icra müdür yardımcısı tarafından onaylı olduğunu, bir eksiklik söz konusu olmadığını, alacağın takip başlangıç tarihindeki TL karşılığının UYAP sistemi tarafından takip başlatılırken otomatik olarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuru üzerinden hesaplandığını, buna göre harcın da otomatik olarak hesaplanıp ödendiğini, taraflarınca Borçlar Yasası uyarınca seçimlik hakkı kullanılarak alacağın fiili ödeme günündeki kur üzerinden karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, İcra Müdürlüğünce takip talebine istinaden fiili ödeme günündeki TL karşılığı hesaplanırken sistemin otomatik olarak TC Merkez Bankası efektif alış kurunu hesaplayacağını, bunun aksinin talep edilmesinin de mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece 12/01/2021 tarih 2020/*** Esas 2021/** Karar sayılı ilamı ile “Şikayetin KABULÜNE, ** 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/***** Esas numaralı dosyasında davacılara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, fazlaya dair talebin reddine, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; davalı-alacaklının yabancı para alacağı üstünden takip başlattığını, alacağın TL karşılığının gösterilmediğini, 13.10.2020 tarihinde sisteme taranan takip talebinde, bu eksikliklerin el yazısı ile düzeltilmiş ise de, bu düzeltmenin icra müdürlüğü tarafından onaylanmadığını ve evrak üzerinden tek taraflı yapılan bir düzeltme olduğunu, e-imzalı takip talebi üzerinden sonradan yapılan düzeltmelerin muteber kabul edilmemesi gerektiğini, alacaklı tarafından takip talebinde fiili ödeme gününde paranın o günkü Efektif Satış Kuru üzerinden mi yoksa Efektif Alış Kuru üzerinden mi ödeneceğinin belirtmediğini, harcın hangi kur üzerinden ödeneceğinin belli olmadığını ifade ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 Sayılı İİK nun 58. Maddesinde takip talebi ve muhteviyatı düzenlenmiş olup maddenin 3. Fıkrasında a veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin belirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Alacağın TL karşılığının takip talebinde gösterilmesi kamu düzenine ilişkindir.
Uyap üzerinden yapılan kontrolde takibin 08.10.2020 tarihinde açıldığı,08.10.2020 tarihli takip talebinde alacağın TL karşılığının bulunmadığı,13.10.2020 tarihinde taranarak sisteme eklenen takip talebinde ise alacağın TL karşılığının takip talebi üzerine el yazısı ile gösterildiği görülmüştür. Alacaklı tarafından alacağın TL karşılığı borçluya ödeme emri gönderilmeden önce açıklanan eksiklik giderilmekle artık belirtilen husus takibin iptali sebebi yapılamaz.
İİK nun 168/1 maddesi kapsamında takip talebinde bulunması gereken kayıtlar ödeme emrinde de gösterilmesi gerektiğinden alacağın TL karşılığının ödeme emrinde bulunması zorunludur. İstinaf incelemesi talep edilen olayda borçluya gönderilen ödeme emrinde alacağın TL karşılığı gösterilmediğinden ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6098 Sayılı BK nun 99. Maddesinde yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesinin istenebileceği ifade edilmiştir. Davalı alacaklı alacağının fiili ödeme günündeki TCMB kuru üzerinden ödenmesini istemiş, cevap dilekçesi ile de Merkez Bankasının alış kurunu ifade ettiğini açıklamıştır. Artık alacağın fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası alış kuru üzerinden ödenmesinin istendiği de açık olmakla bu hususta takibin iptali sebebi değildir.
Açıklamalar kapsamında ilk derece mahkemesi kararı usule uygun olmakla davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- ** 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/*** Esas-2021/** Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre,istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere HMK 361/1 ve İİK’nun 364/1 maddeleri gereğince temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 29/12/2021
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1971
KARAR NO : 2022/9178
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 21/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.