Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının, o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden

12. Hukuk Dairesi         2017/6826 E.  ,  2018/12059 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun, takipten sonra işleyecek faizin, dönem dönem değişen ticari faiz oranlarına göre hesaplanarak dosya borcunun belirlenmesi talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, bu durumun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünce verilen kararın iptali ve takipten sonra işleyecek faizin dönem dönem değişen ticari faiz oranlarına göre hesaplanması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/04/2017 tarih ve 2017/264 E. – 2017/496 K. sayılı kararı ile hukuki yarar yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, borçlunun şikayetin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07/07/2017 tarih ve 2017/144 E.-2017/382 K. sayılı kararı ile; ilk derece mahkemesince verilen ret kararının sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçesi yönünden yerinde olmadığı, borçlunun borca itiraz dilekçesinde takip tarihinden itibaren istenilen faiz oranına açıkça itiraz etmediği, bu haliyle faiz oranı yönünden takibin kesinleştiğinden bahisle gerekçe değiştirilerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/3 maddesi gereğince kaldırılmasına ve şikayetin esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda, 24.810,82 TL asıl alacağın ve asıl alacağa takip sonrası işleyecek %27 oranındaki faizinin tahsili istemi ile başlayan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, örnek (7) ödeme emrinin borçluya 16/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yasal sürede icra müdürlüğüne başvurarak borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği; … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2016 tarih ve 2014/367 Esas 2016/878 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile borca itirazın iptaline karar verildiği, kararda, takip sonrası işleyecek faiz oranına ilişkin bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. İcra müdürlüğünün 31/03/2017 tarihinde verdiği şikayete konu kararında, takip kesinleşmiş olduğundan takip talebiyle talep edilen faiz oranına müdahale edilemeyeceği gerekçesi ile borçlunun talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
  Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının, o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen faizin türünün gösterilmemesi ya da oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir.

Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde talep edilen % 27 faiz oranı takip tarihi itibariyle uygulanan avans faiz oranına denk geldiğinden ve dolayısıyla takip tarihi sonrası için avans faizi talep edildiğinin kabulü gerektiğinden, takip tarihinden sonraki dönem için işleyecek faizin belirlenmesinde, dönem dönem değişen oranlarda avans faiz oranlarının esas alınması gerekir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda belirtilen kurallar göz önünde bulundurularak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07/07/2017 tarih ve 2017/144 E.- 2017/382 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/04/2017 tarih ve 2017/264 E. – 2017/496 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version