Mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 21/05/2018 tarih ve 2018/2208 Esas – 2018/4895 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin borçlu ve üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ummahan Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde; 21.300,00 USD (32.050,11 TL) asıl alacak, 2.347,14 USD (3.531,74 TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.647,14 USD ( 35.581,85 TL) alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16 oranında faiz uygulanmak suretiyle icra harç ve giderleri ile birlikte BK’nun 84. mad. gereğince tahsilatı talep edildiği görülmektedir.
Somut olayda, borçlu İ… adına çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediği, bu suretle takipte istenen asıl alacak ve işlemiş faizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Borçlu İ…’ün, K. Çekmece Yenimahalle mevkii 3170 parselde kayıtlı taşınmazdaki 5/66 hissesini O…’a alacaklıdan mal kaçırma amacıyla sattığı iddiası ile görülen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2014 tarih 2011/486 Esas 2014/65 Karar sayılı tasarrufun iptali davasında, davacının icra takip dosyası alacaklısı K.. Kimya San. Ve Tic. Ltd.Şti davalıların icra takip dosyası borçlusu İ… ve borçludan taşınmazı satılan alan 3. kişi O… olduğu ilamda “1-Davanın kabulü ile davalı borçlu İ… tarafından dava konusu K. Çekmece Yenimahalle mevkii 3170 parselde sırasında kayıtlı taşınmazın 5/66 (25/330) payının 18.02.2010 tarihinde diğer davalı O…’a satışına ilişkin tasarrufun davacı tarafından yürütülen Bakırköy 4. İcra Müd.nün 2010/22136 Esas sayılı icra takibine konu 22.500 TL asıl alacak ve ferileri ile ilgili olarak iptaline, 2- Davacı alacaklıya bu taşınmazın haczi ve satışını isteme hak ve yetkisinin tanınmasına…” karar verildiği, ilamın 04.04.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Borçlu İ… ve 3. kişi O… icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünce 16.06.2014 tarihinde icra dosyasında verilen karar ve yapılan hesap işlemlerinin yanlış olduğunu, hesabın tasarrufun iptali ilamına aykırı olduğunu, tasarrufun iptali ilamında belirtilen ana alacak ve ferilerinden dosyaya yapılan tahsilatların düşülerek dosya hesabının çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne,…….. 16.06.2014 tarihi itibariyle borç miktarının 8.161,92 TL olarak tespitine karar verilmiştir. İİK.nun 283. madde gereğince iptal davası sabit olduğu takdirde alacaklı davaya konu mal üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise, davalı 3. kişi üzerindeki tapu kaydının düzeltilmesine yer olmadan yani tapu iptal ve tesciline gerek kalmadan o taşınmazın satışını isteyebilir.
Buna göre tasarrufun iptali ilamı gereğince 3. kişi O…’ın sorumluluğu 22.500 TL asıl alacak ve ferileri ile sınırlıdır. Ancak ilamda faiz konusunda bir hüküm bulunmasa bile icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmeyen ilamda hüküm altına alınan alacağa, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. (HGK’nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 E,-2000/746 K,), (HGK’nun 04.07.2001 tarih ve 2001/2-565 E.) Bu sebeple 3. kişinin sorumluluğu 22.500 TL asıl alacak ve ferileri ile tasarrufun iptali ilamının karar tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen yasal faiz ile sınırlıdır.
Borçlunun sorumluluğu belirlenirken ise 35.581,85 TL takipte kesinleşen miktar ve itiraz edilmemekle kesinleşen asıl alacağa işletilecek %16 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak sonucu gidilmesi gerekir.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, TBK.’nun 100. maddesi uyarınca; takipte kesinleşen miktar üzerinden hesap tarihine kadar yapılan ödemeler de dikkate alınarak, Yargıtay denetimine elverişli ek bilirkişi incelemesi yaptırılarak, şikayete konu memurluk işlemi tarihi itibariyle borçlu İ… ve 3. kişi O… yönünden ayrı ayrı bakiye dosya borcunun hesaplanarak, bakiye dosya borcu belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce farklı gerekçe ile sehven bozulduğu anlaşıldığından, önceki bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu ve 3. kişinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.05.2018 tarih ve 2018/2208 E.-2018/4895 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.