Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Taşınmaz malikinin tasarrufun iptaline ilişkin davada taraf olmadığından söz konusu ilam ancak taraflar arasında hüküm ifade edeceğinden ayrıca tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşen ve İİK 281/2. Maddesi uyarınca verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı gibi, bu doğrultuda şikayetçinin ihtisabından önce konulmuş bir haciz veya ihtiyati haciz de bulunmadığından, şikayetçi taşınmazı hacizle yükümlü olarak satın almadığından haczin kaldırılmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygundur.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/495 Esas
KARAR NO : 2019/1520 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 23. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2018
NUMARASI : 2016/1396 Esas- 2018/1091 Karar

DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 05.07.2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06.07.2019

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin 20/02/2015 tarihinde takip dışı …..Karakaya’dan satın almış olduğu, taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, 15/10/2017 tarihinde öğrendiğini, haciz konulma nedeninin borçlu …….Arlı tarafından …..Karakaya’ya yapılan satışın iptaline ilişkin tasarrufun iptaline yönelik mahkeme kararı olduğunu, müvekkilinin söz konusu dosyada taraf olmadığını, kararın taraflar arasında hüküm ifade edeceğini, haciz işleminin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/186 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verdiğini, yargılama devam ederken taşınmazın başkalarına devrinin önlenmesi için 06/05/2015 tarihinde taşınmaz üzerinde haciz konulmasına karar verildiğini, bu karardan sonra taşınmazın satış işlemlerine başlandığını söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince : ” Davaya konu taşınmazın, 20/02/2015 tarihinde, davacı Eren Mutlu tarafından satın alınarak, adına tescil edildiği, ancak, İstanbul 14.İcra Müdürlüğü’nün 2013/14607 esas sayılı dosyasından, 15/07/2016 tarihinde, borçlu ..Karakaya’nın borcundan ötürü, taşınmaz üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12-210 esas, 2004/208 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihi sırasında, borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle, takipte borçlu olmayan, 3.şahıs adına kayıtlı taşınmazın, borçlunun borcundan dolayı haczedilmesi mümkün değildir. Taşınmazın satın alındığı 20/02/2015 tarihi itibarıyla, taşınmaz üzerinde dosya haczi bulunmadığından ve taşınmazın 3.kişiye satışından sonra, üzerine haciz konulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı isteminde haklı görülmüş ve şikayetin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına ” karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, müvekkilinin alacağını alması için cebri icra yetkisi verilmesine karar verildiğini, bu karara dayanarak satış işlemi başlattıklarını, haczin kaldırılması kararının hukuka aykırı olduğunu, ilam doğrudan taşınmaza ilişkin olduğundan kimin mülkiyetinde olduğunun öneminin bulunmadığını, İcra Hukuk Mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemesi kararının icrasını durdurma yetkisinin bulunmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İncelenen icra dosyası fotokopisi, ilk derece mahkeme kararı ve tüm dosya kapsamına göre ; davalı vekili tarafından dava dışı ……Arlı aleyhine yapılan 20/06/2013 tarihli takiple ilgili olarak takipten önce ….Arlı adına kayıtlı taşınmazın 22/05/2013 tarihinde ……Karakaya’ya satılması nedeniyle bu taşınmazla ilgili alacaklı vekili tarafından tasarrufun iptali davası açıldığı, Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/186 Esas sayılı dosyasında verilen 26/04/2016 tarihli karar örneğinin incelenmesinde ; dava tarihinin 17/04/2015 olduğu, davalıların ise ……Karakaya ve ……Arlı olduğu, şikayetçi Eren Mutlu’nun takibe konu ilamda taraf olmadığı, ilamın hüküm kısmının incelenmesinde İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2013/14607 Esas sayılı dosyasında davacının alacağını alması için cebri icra yetkisi verilmesine şeklinde hüküm kurulduğu, şikayete konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, tasarrufun iptali davası açılmadan önce 20/02/2015 tarihli satış yoluyla mülkiyetinin şikayetçi …..Mutlu’ya geçtiği, taşınmaz maliki …….Mutlu’nun tasarrufun iptaline ilişkin davada taraf olmadığından söz konusu ilam ancak taraflar arasında hüküm ifade edeceğinden ayrıca tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşen ve İİK 281/2. Maddesi uyarınca verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı gibi, bu doğrultuda şikayetçinin ihtisabından önce konulmuş bir haciz veya ihtiyati haciz de bulunmadığından, şikayetçi taşınmazı hacizle yükümlü olarak satın almadığından haczin kaldırılmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olduğundan davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-) Peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına;
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7035 Sayılı Kanunla değişik 6100 Sayılı HMK’nun 361/1.md.gereğince 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtayın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 05.07.2019


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2019/11683
KARAR NO : 2020/6022

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 05/07/2019
NUMARASI : 2019/495-2019/1520
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 54,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 30/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version