12. Hukuk Dairesi2022 YılıSatış Talebi (Haciz)Taşınmaz Satışı

Taşınmaz üzerine daha sonraki tarihlerde haciz konulmuş ise de ilk hacizden itibaren süresinde satış talebinde bulunulması nedeniyle ilk haczin ayakta olduğu ve hukuki kıymetini kaybetmediği anlaşılmakla, ilk hacze dayalı olarak yapılan ihalede yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı

Taşınmaz üzerine daha sonraki tarihlerde haciz konulmuş ise de ilk hacizden itibaren süresinde satış talebinde bulunulması nedeniyle ilk haczin ayakta olduğu ve hukuki kıymetini kaybetmediği anlaşılmakla, ilk hacze dayalı olarak yapılan ihalede yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı-


Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi S. Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih nedenleriyle birlikte alacaklı tarafından ilk hacizden itibaren süresinde satış talebinde bulunulmadığından düşmüş olan hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin hüküm ve sonuç doğurmayacağını, 28/05/2019 tarihinde yaptırılan kıymet takdirinin, taşınmaz üzerine 08/07/2020 tarihinde işlenen haciz şerhi neticesinde hükümsüz kaldığını, bu kıymet takdirine dayanılarak talimat dairesince yapılan ihalenin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece istemin reddi ile birlikte şikayetçi aleyhine % 10 para cezasına hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak satışın yeni konulan 08/07/2020 tarihinde işlenen hacze dayanılarak yapıldığından bu hacze göre yeniden kıymet takdiri yapılması ve satışın da bu yeni kıymet takdiri üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiği, düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağından satışa esas alınamayacağı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı ve ihale alıcısı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

İcra ve İflas Kanunu’nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir. Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmaz. Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmez.

Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK’nun 106. maddesi gereğince; alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Aynı Kanun’un 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir.

Somut olayda, alacaklının talebi ile taşınmaz üzerine ilk olarak 12/04/2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından anılan haciz tarihinden itibaren bir yıllık satış isteme süresi içerisinde, 13/01/2014 tarihinde, satış talebinde bulunulduğu ve aynı tarihte bir miktar satış avansının da yatırıldığı görülmektedir. Taşınmaz üzerine daha sonraki tarihlerde haciz konulmuş ise de ilk hacizden itibaren süresinde satış talebinde bulunulması nedeniyle ilk haczin ayakta olduğu ve hukuki kıymetini kaybetmediği anlaşılmakla, ilk hacze dayalı olarak yapılan ihalede yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.

O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun ileri sürdüğü sair istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 19/01/2022 tarih ve 2021/1451 E. – 2022/30 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.

12. HD. 30.06.2022 T. E: 4962, K: 8093

Related Articles

Back to top button