I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; 1 yıllık hak düşürücü sürede satış istenmediğinden dolayı İİK mad. 106-110 gereğince hacizlerin düştüğünü, kıymet takdiri ve satış ilanı müvekkile usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanının gazetede ve e-satış portalında yayınlanmadığını, bu durumun ihaleye katılımı azalttığını ve taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesine neden olduğunu iddia ederek ihalenin feshini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçluya karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlattıklarını, bu takibin ipotekli taşınmazın satışının yapılması için açılan bir takip türü olduğu ipotekli taşınmazın satış işlemleri dışında dosyada başkaca işlem yapılmasının mümkün olmadığını, taşınmaza haciz konulmadığını, haciz söz konusu olmadığından bir haciz kaldırma işlemi olan İİK 106-110 maddeleri de uygulanmayacağını, davacı borçlu şirkete icra emrinin 17.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, satış isteme süresinin İİK 150/e uyarınca yasal 1 yıllık süre içinde 07.01.2022 tarihinde satış talep edildiğini, satış avansının da yatırıldığını, kıymet takdiri raporunun 21.06.2021 tarihinde işyeri yetkilisi S. H.’nun imzası alınarak bizzat kendisine tebliğ edildiğini, satış ilanının 30.01.2022 tarihinde davacı borçlunun vekili Av. Ö. Ş.’e tebliğ edildiğini, satış ilanının Türkiye gazetesinde yayınlandığını, ihalenin usule uygun yapıldığını iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhale alıcısı cevap dilekçesinde; İhalenin usule uygun olduğunu, yasal sürede satış talep edildiğini, tebligatların usule uygun olduğunu idida etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muhammen bedeli 540.000,00 TL olan taşınmazın 997.000,00 TL bedel ile ihale edildiği satış ilanının davacı borçlu vekiline 30.01.2022 tarihinde e- tebliğ edildiği, İİK’nın 134/8. maddesinde; “İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur” düzenlemesinin yer aldığı,davaya konu taşınmazların, muhammen bedel üstünde ihale edilmesi nedeniyle zarar unsurunun gerçekleşmediği, davacının İİK’nın 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamaması nedeniyle ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın kamu düzeninden ve HMK 114. maddesi uyarınca re’sen nazara alınması gereken bir dava şartı olduğu gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine,şikayet usulden reddedildiğinden İİK 134/2 maddesi gereğince para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; 1 yıllık hak düşürücü sürede satış istenmediğinden dolayı İİK md. 106-110 gereğince hacizlerin düştüğünü, kıymet takdiri ve satış ilanı müvekkile usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanının gazetede ve e-satış portalında yayınlanmadığını, bu durumun ihaleye katılımı azalttığını ve taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesine neden olduğunu iddia etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın kıymet takdiri raporunun … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisine 21.06.2021 tarihinde, satış ilanının ise 30.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği ve satış ilanının e-satış platformunda yayınlandığı, davacı vekilince alacaklı tarafından yasal süresinde satış avansının yatırılmadığını, satış talep edilmediğini iddia etmiş ise de davacı şirkete ve borçlu A. K. H.’na 17.03.2021 tarihinde icra emri tebliğ edildiği ve 1 yıllık süre içinde satışın talep edildiği, taşınmazın kıymet takdiri raporunda belirlenen 540.000,00 TL muhammen bedelin üzerinde bir bedel ile 997.000,00 TL’ye ihale edildiği, bu nedenle zarar unsurunun gerçekleşmediği anlaşıldığı, mahkemenin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekili temyiz dilekçesinde; 1 yıllık hak düşürücü sürede satış istenmediğinden dolayı İİK mad. 106-110 gereğince hacizlerin düştüğünü, kıymet takdiri ve satış ilanı müvekkile usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanının gazetede ve e-satış portalında yayınlanmadığını, bu durumun ihaleye katılımı azalttığını ve taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesine neden olduğunu iddia etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu’nun 134. maddesi, 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 28.03.2023 T. E: 686, K: 2119