Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takipte, borca itirazın ,takibin kesinleşmemiş olmasının taşıtın yakalanıp kıymet takdirinin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği değerlendirilmiştir.

YEREL MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/168 Esas
KARAR NO : 2020/183

DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ : 04/05/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili Banka ile A……… Madencilik İth. İhr. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Kredi Sözleşmeleri imzalandığını ve buna istinaden kredi kullandırıldığını, anılan alacaklarının güvencesini teminen ise mülkiyeti borçluya ait işbu şikayetin konusunu oluşturan takibe konu taşınırlar üzerine müvekkili Banka lehine rehin tesis edildiğini, borçlu firma hakkında Adana l3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3820 E. sayılı dosyasından rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, şikayete konu icra dosyasından Bankaya rehinli 01 ……. 12 plakalı taşıt üzerinde müvekkili Banka rehninin mevcut olduğunu, Adana l3.İcra Müdürlüğü’nün 2019/3820 E. sayılı dosyasında borçlu vekilince 25.03.2019 tarihinde itirazda bulunulduğunu ve icra takibinin durduğunu, İcra takibinin durdurulmasından önce müvekkili Banka tarafından borçlunun adına kayıtlı 01 …….. 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhinin 18.03.2019 tarihinde konulduğunu, borçlu vekili tarafından takibe itiraz edilmiş olması gerekçesi ile yakalamanın konulamayacağı yönünde talepte bulunulduğunu ve İcra Müdürülüğünce yakalama şerhinin kaldırıldığını, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde işlemin İİK. 150/D maddesine kıyasen uygulanacağından rehinli bulunan 01 …….. 12 plaka sayılı aracın kaydına yeniden yakalama şerhinin işlenmesine karar verilmesinin talep edildiğini ve İcra Müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile talebin reddedildiğini, icra müdürlüğünün ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayete konu dosyadaki takibin, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi olup, taşıt rehni, tescile tabi olduğundan diğer menkul rehinlerinden ayrılarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takiple benzer özellikler taşıdığını, İİK’nun 150/d maddesinin, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de; İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekeceğini, bu nedenle, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, icra dairesince İİK’nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesini beklemeden satış hazırlıkları işlemine başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmadığını, davanın kabulüne, Adana l3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3820 E. sayılı dosyasından 10.01.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına ve 01 ………. 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiştir.
Adana 13. İcra Dairesinin 2019/3820 E sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Türkiye İş Bankası vekili tarafından borçlu A……… Madencilik İth. İhr. Tur San Tic Ltd Şti hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin talebi ile 18/03/2020 tarihinde borçlu adına kayıtlı 01 …….. 12 plaka sayılı araç üzerine yakalama şerhi işlendiği, borçlu vekili 25/03/2020 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, icra müdürlüğünce 15/04/2019 tarihinde takibin ilamsız olduğu ve itiraz nedeniyle kesinleşmemiş olduğu gerekçesiyle 01 …… 12 plakalı araç üzerinde bulunan yakalamanın kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekili 07/01/2020 tarihli dilekçesi ile rehinli bulunan 01 ……. 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhi konulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 10/01/2020 tarihli kararla Müdürlüğümüzce daha önce takip kesinleşmediğinden konulan yakalama şerhinin kaldırılmasına karar verildiği, buna karşı bir itiraz yoluna gidilmediği veya bir mahkeme kararı getirilmediği ve itirazında kaldırılmadığından talebin reddine karar verildi” şeklinde karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememize şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava hukuki niteliği itibariyle memur muamelesini şikayet niteliğindedir.
Davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeni ile HMK 320 maddesi uyarınca mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir hükmüne göre yargılamanın dosya üzerinde sonuçlandırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/4025 E., 2018/7350 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takipte gönderilen örnek 8 ödeme emrine karşı borçlu, süresinde icra müdürlüğüne başvurarak, yetkiye, borca ve fer’ilerin itirazı üzerine takip durduğunu, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davasının açılmadığını, takibin kesinleşmemesine rağmen … plakalı aracın yakalanması nedeniyle yakalama kararı kaldırılarak aracın kendisine teslim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece takip kesinleşmeden haciz ve yakalama kararı verilmeyeceğinden bahisle araç üzerine konulan haciz ve yakalama şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş olup, anılan karar alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de, İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesince, İİK’nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesi beklenmeden satış hazırlıklarına başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Somut olayda; alacaklının hacizli yakalama şerhi ve kıymet takdiri yapılması talebi icra müdürlüğünce kabul edilmiştir. İcra müdürlüğünce aracın yakalanması ile ilgili işlem yasaya uygun olmakla şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. Öte yandan rehnin paraya çevirlmesi yoluyla takipte haciz aşaması olmadığından mahkemece bulunmayan bir haczin kaldırılmasına karar verilmesi de doğru değildir.” denilmektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/16010 E., 2015/28048 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “Alacaklı tarafından borçlu hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte gönderilen örnek 8 ödeme emrine karşı borçlu süresinde icra müdürlüğüne başvurarak rehne, takibe ve ferilerine itirazının yanı sıra, araç hakkında verilen yakalama kararının da kaldırılmasını talep etmiş; müdürlükçe takip şekli sebebiyle haciz safhası olmadığından haczin kaldırılması isteminin konusu olmadığına ve İİK 150/d maddesi gereğince, takibin kesinleşmesi beklenmeden aracın yakalanarak muhafaza altına alınması işleminin yerinde olduğundan bahisle itirazın reddine ilişkin 06.03.2015 tarihli müdürlük kararının iptaline dair borçlunun şikayeti, mahkemece kısmen kabul edilerek, araç üzerindeki yakalama şerhi kaldırılarak davacıya teslimi ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Taşıt rehni, tescile tabi olduğundan diğer menkul rehinlerinden ayrılarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takiple benzer özellikler taşımaktadır. İİK’nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de; İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekecektir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesi İİK’nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesini beklemeden satış hazırlıkları işlemine başlanacağından aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.” denilmektedir. (Aynı yönde İzmir BAM. 8.HD. Nin 2018/722 esas, 2018/2006 karar sayılı ilamı ve İstanbul BAM. 23 HD.nin 2017/578 esas, 2017/746 karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, davacı alacaklı banka tarafından Adana 13. İcra Dairesinin 2019/3820 E sayılı dosyasında borçlu hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatılarak borçluya örnek 8 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce borçlunun itirazı üzerine dava konusu araç üzerindeki yakalama kararının kaldırıldığı ve alacaklı vekilinin rehinli araca yakalama konulması talebinin icra müdürlüğünce reddine karar verilmiş ise de taşıt rehni, tescile tabi olduğundan diğer menkul rehinlerinden ayrılarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takiple benzer özellikler taşıdığı, İİK’nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de; İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekeceği, yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, borca itirazın, takip talebi ile birlikte takibin kesinleşmesi beklenmeksizin, taşıtın yakalanıp kıymet takdirinin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği dikkate alındığında icra müdürlüğünce verilen 10/01/2020 tarihli ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan şikayetin kabulüne, Adana 13. İcra Dairesinin 2019/3820 E sayılı dosyasından verilen 10/01/2020 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
Şikayetin KABULÜNE,
Adana 13. İcra Dairesinin 2019/3820 E sayılı dosyasından aacaklı vekilinin rehinli araçların yakalanmasına yönelik talebinin reddine dair verilen 10/01/2020 tarihli KARARIN İPTALİNE,
Peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dava memur muamelesini şikayet niteliğinde olduğundan davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dava memur muamelesini şikayet niteliğinde olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
HMK. gider avansı yönetmeliğinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan ve gönderi ücretinin mahsubundan sonra fazla yatan avansın karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yoksa PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/07/2020

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1779
KARAR NO : 2022/180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2020/168 ESAS 2020/183 KARAR

DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2022

Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2020/168 Esas 2020/183 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı Aktur İnşaat Nakl. Gıda Mad. İth. İhr. Tur. San ve Tic Ltd. Şti Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
DAVA: Davacı Türkiye İş Bankası A.Ş. Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka ile Aktur İnş. Nakliye Gıda Madencilik İth. İhr. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Kredi Sözleşmeleri imzalandığını ve buna istinaden kredi kullandırıldığını, anılan alacaklarının güvencesini teminen mülkiyeti borçluya ait işbu şikayetin konusunu oluşturan takibe konu taşınırlar üzerine müvekkili Banka lehine rehin tesis edildiğini, ancak müvekkili bankanın alacağı borçluya keşide edilen ihtarnameye rağmen ödenmediğinden borçlu firma hakkında Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2019/3820 esas sayılı dosyası ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, şikayete konu 01 DEF 12 plakalı taşıt üzerinde müvekkili banka rehininin mevcut olduğunu, Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2019/3820 esas sayılı dosyasında borçlu vekilince 25.03.2019 tarihinde itirazda bulunulduğunu ve icra takibinin durduğunu, icra takibinin durdurulmasından önce müvekkili banka tarafından borçlunun adına kayıtlı 01 DEF 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhinin 18/03/2019 tarihinde konulduğunu, ardından borçlu vekili tarafından takibe itiraz ettikleri için yakalama şerhinin konulamayacağı yönünde talepte bulunulduğunu ve icra müdürlüğünce yakalama şerhinin kaldırıldığını, icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararının usule, yasaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını, icra dairesince İİK’nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesini beklemeden satışa hazırlık işlemlerine başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile Adana l3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3820 esas sayılı dosyasından verilen 10.01.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına ve 01 DEF 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, borca itirazın, takip talebi ile birlikte takibin kesinleşmesi beklenmeksizin, taşıtın yakalanıp kıymet takdirinin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği dikkate alındığında icra müdürlüğünce verilen 10/01/2020 tarihli ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, şikayetin kabulü ile Adana 13. İcra Dairesinin 2019/3820 E sayılı dosyasından alacaklı vekilinin rehinli araçların yakalanmasına yönelik talebinin reddine dair verilen 10/01/2020 tarihli kararın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Aktur İnşaat Nakl. Gıda Mad. İth. İhr. Tur. San ve Tic Ltd. Şti Vekili dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı takip konusu 01 DEF 12 plaka sayılı araca ilişkin olarak rehin hakkına, takip yoluna, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini takibin kesinleşmediğini, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin ilamsız takiplerde itiraz üzerine takibin durması nedeniyle icra müdürlüğünce takiple birlikte kıymet takdiri için veya başka gerekçelerle rehin konusu aracın yakalanıp muhafaza altına alınmasının mümkün olmadığını, şikayetçi banka tarafından müvekkili adına tebliğ edilen hesap kat ihtarına cevabi ihtarname ile itiraz ettiklerini, hesap kat ihtarının kesinleştirilmediğini, rehinli araca ilişkin muhafaza tedbirleri alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından itiraz edilen, usul ve yasaya uygun olarak kesinleştirilmeyen hesap kat ihtarına rağmen müvekkili adına kayıtlı araca ilişkin muhafaza tedbirlerinin alınamayacağını, müvekkili şirket adına kayıtlı 01 DEF 12 plaka sayılı araca ilişkin takip dayanağı rehin sözleşmesinin resmi memur huzurunda tanzim edilmemesi sebebiyle ilam mahiyetinde olmadığını, bu sebeple müvekkili adına kayıtlı araç hakkında muhafaza tedbirleri alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip dayanağı belgelerin icra emri ekinde müvekkiline tebliğe çıkartılmadığını, müvekkiline tebliğe çıkartılan usulsüz tebligat zarfı içinde takip dayanağı kredi sözleşmesi gibi evrakların yer almadığını, usulsüz olarak düzenlenen ödeme emrini içeren tebligat içeriğinde Örnek 8 ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, yasal zorunluluk gereği dosyaya sunulması ve dosyada muhafaza edilmesi gereken rehin belgesi ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki belgelerin tasdikli evrak suretlerinin dosyaya ibraz edilmediğini ve muhafaza altına alınmadığını, yerel mahkeme tarafından istinaf incelemesine uygun olarak karar verilmediğini beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Türkiye İş Bankası A.Ş. Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2019/3820 Esas sayılı dosyasından müvekkili bankaya rehinli 01 DEF 12 plakalı aracın kaydı üzerine yakalama şerhi konulmasında yasal bir engel bulunmadığını, yerel mahkemece de bu yönde karar verildiğini, ayrıca davalı tarafın istinaf dilekçesinde, kat ihtarnamesinin kesinleştirilmediğini, rehin sözleşmesinin resmi memur huzurunda tanzim edilmediğini, icra takibine dayanak belgelerin ödeme emri ekinde gönderilmediğini beyan ettiğini, anılan beyanların şikayetin konusu ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, davalının müvekkili bankaca başlatılan diğer tüm icra takiplerindeki süreci uzatmaya çalıştığı gibi davaya konu rehin takibinde de süreci kötü niyetli olarak uzatmaya çalışmakta olduğunu, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte (örnek 8) takip kesinleşmeden yakalama şerhi konulup konulamayacağına ilişkindir.
Y.12. HD.nin 2017/4025 E. 2018/7350 K. sayılı emsal içtihadında özetle;” İİK’nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de, İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesince, İİK’nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesi beklenmeden satış hazırlıklarına başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Yine Y.12.HD.nin 26/06/2020 tarih ve 2019/10491 E. 2020/5690 K. sayılı onama ilamı ve bu ilama ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı birlikte değerlendirildiğinde Y.12. HD.nin 2017/4025 E. 2018/7350 K. sayılı emsal içtihadının geçerli olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Somut olayda; alacaklı vekilinin talebi üzerine 18.03.2019 tarihde 01 DEF 12 plakalı aracın kaydına yakalama şerhi konulduğu, örnek 8 ödeme emrinin 20.03.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22.03.2019 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz ettiği, 25.03.2019 tarihinde icra müdürlüğünce takibe itiraz edildiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 15.04.2019 tarihinde takibin ilamsız takip olduğu, itiraz edilmesi nedeniyle takibin kesinleşmediği belirtilerek yakalama şerhinin kaldırıldığı, alacaklı vekilinin yeniden yakalama şerhi konulması talebinin icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de, İİK’nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK’nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanması gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar ve emsal içtihatlar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takipte, borca itirazın ,takibin kesinleşmemiş olmasının taşıtın yakalanıp kıymet takdirinin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği değerlendirilmiştir.
Davalı -borçlu vekili , Y. 8. Hukuk Dairesinin 2013/16387 E. 2014/3561 K. sayılı, Y.12.HD.nin 2014/12559 E. 2014/15142 K. sayılı, içtihatlarından bahsetmiş ve istinaf dilekçesi ekine başka içtihatlarda eklemiş ise de , yukarıda açıklanan içtihatlar daha günceldir.
Davalı vekili , takibe dayanak belgelerin tebligat ekinde gönderilmediğini tebligatın usulsüz olduğunu, rehin belgesi ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki belgelerin tasdikli evrak suretlerinin dosyaya ibraz edilmediğini ve muhafaza altına alınmadığını beyan etmiş ise de bu hususlar davalı tarafça şikayet konusu yapıldığında başka bir dosya üzerinden incelenebilir.
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, somut olayda dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/168 E. 2020/183 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye GELİR KAYDINA,
3-İstinaf giderlerinin başvuran üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333.maddesi gereğince yatırana İADESİNE,
5- Kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK ‘nun 361 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 21/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

YARGITAY KARARI

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2022/4436
KARAR NO : 2022/10991

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 21/01/2022
NUMARASI : 2020/1779-2022/180

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nadide Sibel Bıyıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 26/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version