12. Hukuk Dairesi2025 YılıTebligat

Tebliğ evrakında, tebliğ memurunun adı soyadını ve imzası bulunmadan yapılan tebligat, usulsüzdür.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/5410
KARAR NO: 2025/237
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 24/04/2024
NUMARASI : 2024/335-2024/669
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından  istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve tebligattan 13.10.2023 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, adres kayıt sistemindeki adrese doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, borçluya ilk çıkarılan ödeme emri tebliğinin adreste tanınmadığından bahisle iade edilmesi sonrasında mernis adresi de olan aynı adrese  TK’nın 21/2 maddesine göre usule uygun ödeme emri tebliğ edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle; şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun ”Tebligat Mazbatası” başlıklı 23. maddesi 9. bendinde; “tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası”nın tebliğ evrakında bulunmasının emredildiği, ”Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliği’nin 35. maddesinin (ğ) bendinde ise ”Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun adı, soyadı, sıfatı ve imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını” içermesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Somut olayda, borçlu adına TK’nın 21/2.maddesi gereğince tebliğ edilmesi şerh verilerek çıkarılan ödeme emrinin 25/09/2023 tarihinde, gösterilen adreste muhatabın işte olması sebebiyle muhtara tebliğ edildiği, haber kağıdı yapıştırıldığı, komşusuna bilgi verildiği şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ evrakı üzerinde tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile tebliğ memuruna ait bilgiler bulunmadan yapılan tebligat, yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olup usulsüzdür.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2024 tarih ve 2024/335E. – 2024/669 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,  dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu