12. Hukuk Dairesi2023 YılıTebligat

Tebligat adresi hem alacaklı hem de borçlunun adresi olmakla hasma tebliğ yasağına ilişkin Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi hükmüne aykırı olduğundan tebligat usulsüzdür.

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/6787
Karar No : 2023/866

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 29.03.2022
SAYISI : 2021/2486 E., 2022/914 K.

DAVA TARİHİ : 03.11.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12.04.2021
SAYISI : 2020/771 E., 2021/278 K.

Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın borçlu şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu şirket vekili dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/14587 Esas sayılı dosyasından gönderilen ilk ödeme emrinin alacaklının beyanı ile bila döndüğünü, takip talebi ve ödeme emrinde alacaklının ve borçlu adreslerinin aynı olduğunu, davalı ile davacı şirketin yetkilisinin evli olduğunu, boşanma davasının bulunduğunu, müvekkili şirket adresinin beraber yaşanan ev olarak belirlendiğini, boşanma davasının görüldüğü mahkemece tebligat yapılan adresin ara kararla davalıya tahsis edildiğini, davalının kötü niyetli olarak takip başlattığını, şirket adresine gelen tebliğ memuruna yanıltıcı bildilendirme yapıldığını, TK 35. maddenin uygulanması için çaba sarfettiğini, alacaklının kendi beyanı ile TK 35. maddesinin uygulanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle 04.09.2020 tarihli icra müdürlüğünün TK 35. madde gereği ödeme emri tebliğ talebinin kabulü kararının kaldırılmasına, 14.09.2020 tarihli ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 27.10.2020 olarak kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde;şikayete konu ödeme emirlerine bakıldığında gerek ilk ödeme emri gerekse TK md. 35 uyarınca düzenlenen ikinci ödeme emrinde yer alan tebligat adreslerinin Tepeören Mah.İstanbulpark Bulv.Arkeon Evleri K:24 No:17JK Tuzla/İstanbul olduğun ve bu adresin davacı borçlu şirketin resmi tebligat adresi olduğunun tartışmasız olduğunu,şikayet dilekçesinde yer alan ikrar ve beyanlarından anlaşılacağı üzere borçlu şirket yetkilisinin söz konusu adreste fiilen bulunma olasılığı olmadığını,müvekkiline yaklaşık bir sene öncesinde tahsis edilen konutta göründüğü halde basiretli bir tacir gibi davranmadığını,adres bilgisini güncellemeyerek alacaklılarını yanlış adrese yönlendirme, mal kaçırma niyeti gütmesi ve bundan menfaat sağlamaya çalışmasının usul ve yasa gereği hukuken korunmaya değer bir yanı ya da haklı bir gerekçesi olamayacağını, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip borçlu şirketin gerçek kişiler arasında görülmekte olan boşanma davasından yola çıkarak tebligatın usulsüz olduğu yönündeki haksız ve mesnetsiz iddiasının ne usul ne yasa ne de mantık kuralları gereği kabulünün olası olmadığını beyanla şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün 2020/14587 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin şirketin ticaret sicil adresine tebliğe çıkartıldığı, bila tebliğ iade gelmesi üzerine İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre aynı adresin şirketin ticaret sicil adresi olması sebebiyle bu defa TK’nın 35. maddesine göre ödeme emrinin 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun bir şekilde yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu şirket, alacaklının kendi beyanı ile TK 35. Maddenin uygulanmasına sebebiyet verdiğini, alacaklı olduğu dosyayı borçludan habersiz kesinleştirerek haciz işlemlerine geçmesinin kötü niyetli olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, alacaklı vekilinin TK 35. madde gereği ödeme emri düzenlenmesi talebinin de esastan reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiğini, ödeme emrinin takip borçlusu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine tebliğe çıkartıldığını, takip borçlusu şirketin sicil adresine çıkartılan tebligatın firmanın adresten ayrıldığından bahisle bila tebliğ döndüğünü, daha sonra aynı adreste borçlu şirketin sicil adresi olduğundan TK 35’e göre ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacı-takip borçlusu şirketin sicilde kayıtlı adresinin tebligat yapılan adres dışında başka bir adres olduğu yönünde bir iddiasının olmadığını, ticaret şirketi vasfında olan borçlunun sicilde bildirdiği adres esas alınarak, takip borçlusu şirketin sicil adresine tebligat yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı borçlu şirket vekili,istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususlarlar kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 18, TK’nın 35.maddesi ve ilgili maddeler

3. Değerlendirme
TK’nın 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.

Öte yandan Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddesinin ikinci fıkrasında; “Adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1’de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.

Tebligat Kanunu’nun 35.. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği’nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK’nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir.

Yine, Tebligat Kanunun 39. maddesinde, “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.

Dosyada mevcut 21.06.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan adres ile tebligat çıkarılan adresin “Tepeören Mah.İstanbul Park Bulvarı Arkeon Evleri Kat 24 Blok 17 JK 1 Tuzla İstanbul” olduğu ve dosya arasında yer alan vekaletname kapsamında da alacaklı ve borçlunun adresinin aynı adres olduğu görülmektedir.

Somut olayda, borçlu şirketin “Tepeören Mah.İstanbul Park Bulvarı Arkeon Evleri Kat 24 Blok 17 JK 1 Tuzla İstanbul” adresine gönderilen tebligatın 01.09.2020 tarihinde bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 14.09.2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, dosya içerisinde mevcut ticaret sicili kayıtlarına göre tebligat yapılan adresin borçlu şirketin adresi olduğu, tebligatın şeklen usulüne uygun olduğu görülmüş ise de; alacaklı ve borçlu şirketin adreslerinin aynı adres olduğu sabit olup, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz. Buna göre, tebligat adresi hem alacaklı hem de borçlunun adresi olmakla, hasma tebliğ yasağına ilişkin Tebligat Kanunu’nun 39. maddesi hükmüne aykırı olduğundan tebligat usulsüzdür.

Öte yandan TK’nın 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle TK’nın 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu