Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerektiği, kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu, kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği, kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerektiği

ÖZET Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerektiği, kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu, kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği, kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerektiği
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ 
DOSYA NO : 2020/1484
KARAR NO : 2022/615
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
K A R A R 
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI : 2020/153 Esas – 2020/259 Karar
DAVANIN KONUSU : Kiralananın Tahliyesi
İcra Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasında verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili, kira alacağının tahsili ve tahliye istemiyle başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmediği gibi borcun da ödenmediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili; taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğunu, pay ve paydaş çoğunluğu tarafından takip yapılmasının ve dava açılmasının yeterli olduğunu, davacıların pay ve paydaş çoğunluğunu sağladığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.02.2019 başlangıç tarihli,1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiraya veren sıfatının davacı-alacaklılar ile dava ve takip dışı H.S.n’e ait olduğu, H.S. takipte ve davada taraf olarak yer almadığı, mahkemece takibin  kiraya verenlerin tamamı tarafından başlatılmadığı, davanın da kiraya verenlerin tamamı tarafından açılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verildiği görülmektedir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2015/2515 E- 2015/3312 K sayılı ilamında temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerektiği, kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu, kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği, kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerektiği belirtilmiştir. İstinaf dilekçesine eklenen tapu kaydına göre kiralanan taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu, davacı-alacaklıların toplam payının 4/5 oranında olduğu görülmektedir. Davacı alacaklılar aynı zamanda kiraya veren sıfatına sahip olduğundan ,davalı kiracı kira bedellerini davacı-alacaklılara ödemesi gerektiğini bildiğinden önceden ihbar göndermelerine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda pay ve paydaş çoğunluğuna sahip olan davacı –alacaklılar tarafından takip yapılmasında ve dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece davalının savunması üzerinde durularak taraf delilleri toplanıp esasa ilişkin bir karar verilmesi gerektiğinden istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM                            : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Ankara 10.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/153 Esas – 2020/259 Karar sayılı hükmünün HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
İstinaf peşin harcının istek halinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunan taraflara iadesine,
HMK’nin 27. maddesi gereği, tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK’nin 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Exit mobile version