Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Tereke Defterinin Tutulması, Tereke Mevcudunun Araştırılması

Terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkin davada; mahkemece tereke mevcudunun araştırılmadığı, yasal zorunluluğa rağmen tereke defterinin tutulmadığı görülmekte olup; UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre murisin adına kayıtlı 11 taşınmaz olduğu, o halde; mahkemece, tereke aktifinin tespiti amacıyla murisin ölüm tarihi olan 26.10.2014 itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılması, tespit edilen gayrimenkul ve araç için konusunda uzman bilirkişiler refakatiyle keşif yapılarak değerleri tespit edilerek tereke defterine kaydedilmesi gerektiği- Tereke defterinin tutulmasından sonra TMK’nun 626 vd. maddeleri uyarınca; beyanda bulunmak üzere mirasçıların beyanda bulunmaya çağrılması gerektiği, mahkemece kanunda belirtilen usullere uygun araştırma yapılıp tereke defteri tutulmadan ve mirasçıların tümüne yasada belirtilen süre içerisinde, mirasın tutulan defter gereğince kabul veya ret için beyana davet edilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-

Davacı tarafından, 11.11.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK 619 vd. maddesi gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve mirasçı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, TMK’nın 619 vd. maddeleri gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir.

Davacı, muris …’nın 26.10.2014 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılardan …’nın TMK’nin 405. maddesinde kısıtlanıp murisin velayeti altında bırakıldığını, murisin … … San ve Tic. A.Ş.’ye kefil olduğunun öğrenildiğini, murisin sadece ipotek verdiğini beyan ettiğini, murisin imzaladığı sözleşmenin getirtilerek sorumluluğunun belirlenmesini, gerekirse ret hakkını kullanacağını belirterek TMK’nin 619. maddesi gereğince murisin terekesinin resmi defterinin tutulmasını talep etmiştir.

Davacı 15.12.2015 tarihli dilekçesinde, muris aleyhine yapılan takipteki borç için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1622 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını, terekenin resmen yöneltilmesini ve tereke temsilcisinin davayı takip etmesini, muristen 50.000,00 TL alacaklı olduğunu, banka kayıtlarını süresinde sunacağını beyan etmiş, delil olarak da … 12. İcra Dairesinin 2009/1928 ve 1930, … 6. İcra Dairesinin 2008/375 ve … 8. İcra Dairesinin 2011/11504 sayılı dosyalarını göstermiştir.

Mirası gerçek ret talebinde bulunan mirasçı … vekili davaya müdahil olmak istemiş, mahkemenin 24.11.2015 tarihli 3. duruşmasının 6 numaralı ara kararıyla, mahkemenin 2014/2066 Esas sayılı dosyası ile muris …’nın mirasını ret ve tesciline karar verilen …’ın müdahale talebinin hukuki menfaat yokluğu nedeniyle HMK 65 vd maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne; dosyadaki bilgi ve belgelere göre muris …’nın terekesinin tesbitine, TMK’nın 619 ve devamı maddeleri gereğince muris …’nın terekesi ile ilgili resmi defter tutulmasına, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/950 Esas sayılı dosyasında verilecek kararın kesinleşmesinden sonra TMK 622. maddesi gereğince deftere borç kaydı gerekip gerekmediği hususunda dosyanın ele alınarak bir karar verilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili ve mirasçı … vekili temyiz etmiştir.

1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre mirasçı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Mirasçılar miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kendiliğinden kazanırlar.

Mirasın külli halefiyet gereği kendililiğinden iktisabında terekenin pasifinin fazla olma olasılığı halinde bu halefiyetin doğuracağı sıkıntıları ortadan kaldırabilmenin yolu terekenin resmi defterinin tutulmasını talep etmektir.

Miras bırakanın ölümden sonra geride kalan mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı mirası red, kayıtsız şartsız kabul veya terekenin resmi tasfiyesini talep edeceği yerde terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir. Resmi deftere göre kabul edilen miras, mirasçıya sadece deftere yazılmış borçlarla geçer.

Mirası tutulan deftere göre kabul eden mirasçı miras bırakanın deftere yazılmış olan borçlarından hem tereke malları hemde kendi mallarıyla kişisel olarak sorumludur.

Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılara karşı mirasçı kendi kişisel mallarıyla sorumlu olmadığı gibi terekeden kendisine geçen mallarla da sorumlu tutulamaz.

Defter tutma mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinde sulh hakiminden istenir. Sulh mahkemesi miras bırakanın alacaklıları ile borçlularını belli bir süre içinde alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri için bir ay arayla iki defa yapılacak ilan yoluyla çağırılır. İlanda belirtilen sürenin dolmasıyla defterin tutulması sona erer ve defter bu tarihten başlayarak tanınacak en az bir aylık süre içinde ilgililerce incelenebilir.

Defteri inceleme süresi bittikten sonra her mirasçı Mahkemece bir ay içinde beyanda bulunmaya çağırılır. Mirasçılardan her biri tanınan süre içinde mirası reddettiğini veya resmi tasfiye istediğini yada deftere göre veya kayıtsız şartsız kabul ettiğini beyan edebilir.

Somut olayda; mahkemece tereke mevcudunun araştırılmadığı, yasal zorunluluğa rağmen tereke defterinin tutulmadığı görülmektedir. UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre murisin adına kayıtlı 11 taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, tereke aktifinin tespiti amacıyla muris …’nın ölüm tarihi olan 26.10.2014 itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Tespit edilen gayrimenkul ve araç için konusunda uzman bilirkişiler refakatiyle keşif yapılarak değerleri tespit edilerek tereke defterine kaydedilmelidir.

Davacının 15.12.2015 tarihli dilekçesinde belirttiği … 12. İcra Dairesinin 2009/1928 ve 1930, … 6. İcra Dairesinin 2008/375 ve … 8. İcra Dairesinin 2011/11504 sayılı dosyaları ilgili icra dairelerinden getirtilerek tereke defterine işlenip işlenmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir.

Mahkemece tüm bu araştırmalar yapılıp tereke defterinin tutulmasından sonra TMK’nin 626 vd. maddeleri uyarınca beyanda bulunmak üzere mirasçılar beyanda bulunmaya çağrılmalıdır.

Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece kanunda belirtilen usullere uygun araştırma yapılıp tereke defteri tutulmadan ve mirasçıların tümüne yasada belirtilen süre içerisinde mirasın tutulan defter gereğince kabul veya ret için beyana davet edilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mirasçı … vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

14. HD. 15.12.2020 T. E: 2017/170, K: 8453

Exit mobile version