Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Türk Parası ile bir ipotek düzenlenmiş olup ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe  geçildiğinde  alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı  değiştirilemez. Bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup  resen gözetilmelidir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2024/1803
KARAR NO: 2024/6964
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                                             : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.                                                       Hukuk Dairesi
TARİHİ                                             : 28/12/2023
NUMARASI                                             : 2022/3682-2023/3970
DAVACILAR/İPOTEK VEREN BORÇLULAR : Emine Tarakçıoğlu, Serap İnci Tarakçıoğlu
DAVALI/ALACAKLI                                          : İş Finansal Kiralama Anonim Şirketi
 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/ipotek veren borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Dilek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
 Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
  Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde ipotek veren borçluların icra mahkemesine başvurularında; hesap kat ihtarının ve icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, dayanak ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağı iddiası ile birlikte yetkiye, borca,faize ve tüm ferilerine itirazlarını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince,  ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği,  şikayetçilerin istinaf yoluna başvurmaları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince  İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, şikayetin kısmen kabulü ile taleple bağlılık ilkesi uyarınca ilk bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin  düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
   TMK’nun 851/2 maddesi ile “Yurt içinde veya dışında faaliyette bulunan kredi kuruluşlarınca yabancı para üzerinden veya yabancı para ölçüsü ile verilen kredileri güvence altına almak için yabancı para üzerinden taşınmaz rehni kurulabilir. Bu halde her derecenin ifade ettiği miktar, rehin konusu alacağın tespit edildiği para türü üzerinden gösterilir. Ancak, aynı derecede birden fazla para türü kullanılarak rehin kurulamaz.” düzenlemesi getirilmiştir.
  Somut olayda;  takibin dayanağı ipotek belgesi ve resmi senedinde ” …doğmuş ve/veya doğacak her türlü borçlarının teminatı olarak yukarıda yazılı taşınmazı/taşınmazları 3.500.000,00 TL. bedelle  1. dereceden ve serbest dereceden istifade etmek üzere  fekki  kiralayan tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak ipotek etmeyi kabul ediyorum/ediyoruz…”  ibaresine yer verildiği, ipoteğin ” TL ” üzerinden kurulmuş  limit ipoteği niteliğinde olduğu,  alacaklının dayandığı 16.10.2017 tarihli  Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Beşiktaş 3. Norerliğinin 06.07.2020 tarih ve 06307 yevmiye numaralı hesap  kat ihtarının ise kredi sözleşmesinde yer alan yabancı para alacağı cinsinden borçluya gönderilen ihtar niteliğinde olduğu, 202.897,40 Euro  ve 4.349,11 TL tutarındaki alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği görülmektedir.
 Yukarıda izah edildiği üzere Türk Parası ile bir ipotek düzenlenmiş olup ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe  geçildiğinde  alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı  değiştirilemez. Bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup  resen gözetilmelidir.
    O halde; ipoteğin bölünmezliği ilkesi de dikkate alınarak takibin kamu düzenine ilişkin nedenlerle iptali gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının  bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
 İpotek veren borçluların  temyiz isteminin kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 28.12.2023 tarih ve 2022/3682 E. – 2023/3970 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca  resen (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Exit mobile version