Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra TakibiYargıtay Kararları

Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olduğundan, alacaklının ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabileceği- Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmeyeceği

Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olduğundan, alacaklının ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabileceği- Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmeyeceği- Taşınmazın 1.385.000 TL’ye alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, müdürlüğün yaptığı hesaplamaya göre dosya borcunun 1.292.871,65 TL olarak tespit edildiği, şikayete konu Müdürlük kararı ile yapılan dosya hesabına dayanılarak “ihale bedelinin, 1.292.871,65 TL olan dosya alacağını geçtiğinden bahisle 92.128,35 TL’nin alacaklı tarafça dosyaya depo edilmesine” karar verildiği uyuşmazlıkta, davacı-borçlular, “taşınmazın alacaklı adına tescili işleminin tedbiren durdurulmasını” istemiş iseler de, İİK 134 vd. gereğince ihalenin kesinleştiği ve tescile engel bir durumun olmadığı, ancak, tesis edilen ipoteğin türü ve ipotek limiti gözönüne alındığında, dosya hesabı ipotek resmi senedine aykırı olduğundan, gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdii ile iadesi gereken miktar olup olmadığı ve var ise ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerektiği-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi F. H.başoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlular icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonra ipotek verene ait taşınmazın 1.385.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiğini, İcra Müdürlüğünün 28.08.2019 tarihli tensip tutanağı ile ihale bedelinin 1.292.871,65 TL olan dosya borcunu geçtiğinden bahisle 92.128,35 TL’nin ihale alıcısı olan alacaklı tarafından dosyaya yatırılmasına karar verdiğini ancak; takibin dayanağı olan ipoteğin üst sınır ipoteği olup, ipotek malikinin borcunun ipotek limiti olan 920.000,00 TL’yi aşamayacağını, buna göre İcra Müdürlüğünce ipoteğin türü dikkate alınarak hesaplama yapılması ve ipotek limitini aşan 465.000,00 TL’nin dosyaya depo edilmesine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek 28.08.2019 tarihli müdürlük işleminin iptali ile ipotek limitini aşan miktarın dosyaya depo edilmesine kadar taşınmazın alacaklı adına tescilinin tedbiren durdurulmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayete konu müdürlük kararının dayanağı olan dosya hesabına itiraz edilmemesi nedeniyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

TMK’nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K).

Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olup alacaklı ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabilir. Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olması, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmez. Zira borcun teminatı olan taşınmazın sorumluluğu limitle sınırlıdır.(HGK 18.06.2019 tarih ve 2017/12-356 E, 2019/711K) Somut olayda; 18.06.2014 tarihli 13533 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçilerden F.’nın taşınmazı üzerinde, ipoteğin D.Limited Şirketi’nin alacaklı bankadan doğmuş ve doğacak borçlarına ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 920.000TL olduğu görülmektedir.

Yukarıda da belirtildiği üzere taşınmazın 1.385.000 TL’ye alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, müdürlüğün 27.08.2019 tarihinde yaptığı hesaplamaya göre dosya borcunun 1.292.871,65 TL olarak tespit edildiği, şikayete konu 28.08.2019 tarihli Müdürlük kararı ile yapılan dosya hesabına dayanılarak ihale bedelinin 1.292.871,65 TL olan dosya alacağını geçtiğinden bahisle 92.128,35 TL’nin alacaklı tarafça dosyaya depo edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Buna göre; her ne kadar davacılar, taşınmazın alacaklı adına tescili işleminin tedbiren durdurulmasını istemiş iseler de İİK’nın 134. ve devamı maddeleri gereğince ihalenin kesinleştiği ve tescile engel bir durumun olmadığı görülmekle beraber, tesis edilen ipoteğin türü ve ipotek limitinin 920.000TL olduğu gözönüne alındığında 27.08.2019 tarihli dosya hesabının ipotek resmi senedine aykırı olduğu, bir başka deyişle limitin aşıldığı bu hesaba göre çıkarılan muhtıradaki meblağın da doğru olmadığı görülmektedir.

O halde mahkemece, davacı yanın talebi doğrultusunda gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdii ile iadesi gereken miktar olup olmadığı ve var ise ne kadar olduğu tespit edilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması cihetine gidilmiştir.

SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi ’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 26/03/2021 tarih, 2020/1741 E. 2021/872 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi ‘nin 25/06/2020 tarih, 2019/787 Esas, 2020/298 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.

12. HD. 08.02.2022 T. E: 2021/5596, K: 1373

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu