T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2019/4888
KARAR NO : 2019/5251
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2015
NUMARASI : 2015/221-2015/995
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, nafaka arttırım ilamına dayalı olarak hakkında başlatılan ilamlı takibe konu nafaka dönemine ilişkin gerek icra müdürlüğü kanalı ile gerekse haricen ptt ve banka havalesi yolu ile yaptığı ödemeler olduğu iddiası ile, takibin iptalini talep ettiği; mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava tarihi itibari ile takip dosya borcunun 28.480,14 TL olduğunun belirlenmesine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir.
TMK’nın 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer.
Somut olayda; Gaziosmanpaşa 2.Aile Mahkemesinin 2006/686 E.- 2007/94 K. sayılı ilamına istinaden 16.12.2011 tarihinde, Gaziosmanpaşa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/13447 E. sayılı takip dosyasında velayeti annede olan müşterek çocuk için daha önce aylık 125 tl olarak hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihi olan 27.10.2006 tarihi itibari ile aylık 225 tl ye yükseltildiği,alacaklı tarafından 05.05.2007 ile 27.09.2011 arası birikmiş ve işleyecek iştirak nafakası talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun aile nüfus kaydının incelenmesinde, müşterek çocuğun 26.11.1994 doğumlu olduğu, borçlunun şikayetinin ise 05.03.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, şikayet tarihi itibari ile (26.11.2012 tarihinde) reşit olan çocuk için reşit olduğu tarihe kadarki iştirak nafakası talep edilebilecektir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda;müşterek çocuğun reşit olduğu 26.11.2012 tarihinden sonrası için de iştirak nafakası hesaplanması hatalıdır.
O halde mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak müşterek çocuğun takipten öncesi için takibe konu edilen aylar arası birikmiş nafaka ve faizi ile takipten sonra reşit olduğu tarihe kadar işleyecek nafaka miktarı belirlenmek suretiyle , dosya borcunun hesaplanarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,müşterek çocuğun reşit olduğu tarihten sonrası için de iştirak nafakası hesaplanmak sureti ile düzenlenen bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.