-
Kas- 2023 -21 Kasım
İİK’nun 72/4 ve 5. maddelerine göre menfi tespit davalarının kabul veya ret ayrımı yapılmaksızın, ilamın fer’isi olan alacakların, hüküm kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
İİK’nun 72/4 ve 5. maddelerine göre menfi tespit davalarının kabul veya ret ayrımı yapılmaksızın, ilamın fer’isi olan alacakların, hüküm kesinleşmeden…
-
21 Kasım
Menfi tespit davasından dönüşen istirdata ilişkin ilam ile; borçlunun bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığı, borçlunun ilamı icra dosyasına ibraz ederek İİK. mad. 72/5, c: 2 uyarınca, icranın eski hâle getirilmesini istemesi gerektiği, fakat icranın eski hâle getirilebilmesi için istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği-
Menfi tespit davasından dönüşen istirdata ilişkin ilam ile; borçlunun bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığı, borçlunun ilamı icra…
-
21 Kasım
Kesinleşmeden infaz edilemeyecek (takip konusu yapılamayacak) ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu- Hüküm bölümünde, “… … borçlu olmadığının tespiti ile …TL ‘nin istirdadı ile davacıya verilmesine” karar verildiğinden, hüküm fıkrasının menfi tespiti de içerdiği ve ilamın infazı için kesinleşmesi gerektiği-
Kesinleşmeden infaz edilemeyecek (takip konusu yapılamayacak) ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu- Hüküm bölümünde, “… … borçlu olmadığının tespiti…
-
21 Kasım
HMK.’nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair kararlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği- İlamın bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbi olduğu- İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacağı-
HMK.’nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara…
-
21 Kasım
Menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair hüküm kurulması aranmadan tedbirin kendiliğinden kalkacağı ve İcra Müdürlüğü’nün ihtiyati tedbirin nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine ilişkin kararının yasaya aykırı olduğu-
Menfi tespit davasının reddine karar verilmesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair hüküm kurulması aranmadan tedbirin kendiliğinden kalkacağı ve İcra Müdürlüğü’nün…
-
20 Kasım
Üst sınır ipoteğinde limit fazlası alacak için alacaklı tarafından ayrıca takip yapılarak haciz konulmadığı sürece, üst sınır limitinden fazla pay ayrılamaz. Diğer anlatımla, üst sınırı aşan alacaklar, teminattan faydalanmazlar ve adi alacak olarak kalırlar.
T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1151 KARAR NO : 2023/1309 T Ü R K…
-
19 Kasım
-
19 Kasım
İcra müdürlüğünce yatırılan nakit ihale bedelinin “…32 günlük mevduata uygulanan en yüksek faizli kısa vadeli bir hesap açılıp, ihale bedelinin bu şekilde nemalandırılmasına karar verilmiştir.” şeklinde nemalandırılması için ilgili bankaya yazı yazıldığı görülmüştür. Yapılan ihale nedeniyle yatırılan ihale bedelinin en yüksek banka faizi ile nemalandırılacağına dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından, icra müdürlüğünce yasaya uygun olarak ihale parasının nemalandırılmasının yapılmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/37 KARAR NO : 2022/830 T Ü R…
-
19 Kasım
Davacıya ödenen nemanın Adalet Bakanlığı’nın 104/1 sayılı Genelgesi, yine Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 22/09/2017 tarih 7176 ve 09/02/2018 tarih 5905 sayılı yazıları, Merkez Bankasının tebliği doğrultusunda Vakıflar Bankası tarafından belirlenen en yüksek cari faiz üzerinden ödenmesi giderek herhangi bir kişiye uygulanan mevduat faizi oranı üzerinden faiz talep edebilmesine ilişkin yasal düzenlemede bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2020/1793 KARAR NO : 2023/1217 T Ü R K …
-
18 Kasım
Davacı temerrüt ihtarnamesinde dördüncü kira yılına ait yıllık kira bedelinin istemiş olup, ihtarnamenin keşide tarihi itibariyle dördüncü yıl kira bedeli muaccel olduğu, temerrüt ihtarnamesinin Türk Borçlar Kanununun 315.maddesinde belirtilen yasal unsurları taşıdığı anlaşıldığından, dördüncü yıl kira bedelinin henüz muaccel olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu
Davacı temerrüt ihtarnamesinde dördüncü kira yılına ait yıllık kira bedelinin istemiş olup, ihtarnamenin keşide tarihi itibariyle dördüncü yıl kira bedeli muaccel…
-
18 Kasım
TBK mad. 120. temerrüt faizi düzenlenmiştir. buna göre; Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği- Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
TBK mad. 120. temerrüt faizi düzenlenmiştir. buna göre; Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte…
-
18 Kasım
Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira paralarının talep edildiği tespit edildikten sonra alacak iddiası ve ödeme savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği- Mahkemece davacının alacak istemi açıklattırılarak hangi yıl ve aylar kira…
-
18 Kasım
Taraflar arasındaki sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde, kiracının kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE oranında artırmayı kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, mahkemece, aylık kira bedelinin ve kira artış farkının 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önceki uzamalarda sözleşmenin 5.maddesindeki artış şartı uyarınca, bu tarihten sonra ise Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesindeki sınırlama da gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere ve sözleşme hükmü doğrultusunda belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde, kiracının kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE oranında artırmayı kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği,…
-
18 Kasım
Takibe dayanak ilamda, hükmolunan nafaka bedelinin her yıl ÜFE oranında artırılması hükmünü içeren 2 nolu bendinde, açıkça hüküm tarihinden itibaren ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına karar verilmiştir. Nafakanın dava tarihi dikkate alınarak arttırılacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından ilamın yorum yoluyla değiştirilmesi mümkün değildir.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2997 KARAR NO : 2020/1898 T Ü R…
-
17 Kasım
Sigorta Tahkim Kararlarına Karşı Tehiri İcra Yolu
Sigorta Tahkim Komisyonları tarafından verilen kararlara karşı Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itirazda bulunulması halinde, itiraz kararın icrasını durdurur. Sigorta Tahkim…
-
16 Kasım
İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun muaccel olduğu gözetilerek her ayın nafaka borcuna işleyen faizin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle toplam faiz hesaplaması yapılması gerektiği-
İlam karar tarihinden sonra talep edilebilecek nafakalar yönünden, nafakanın ait olduğu her ayın 26’sından itibaren o ay için nafaka borcunun…
-
16 Kasım
Türk Borçlar Kanunu’nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekeceği, buna göre mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık istenebilir nafaka miktarı bulunarak sunulan ödeme belgelerine göre borcun bulunup bulunmadığı tespit edilmesi gerekeceği-
Türk Borçlar Kanunu’nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, nafakaya ilişkin ilamlar,…
-
16 Kasım
Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın ilamlı takip konusu yapılamayacağı-
Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın ilamlı takip konusu yapılamayacağı- Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu…
-
16 Kasım
Boşanma davası içerisinde TMK’nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakasının boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağı-
Boşanma davası içerisinde TMK’nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakasının boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağı- Yukarıda…
-
16 Kasım
-İhale Bedelinin Nemalandırılmasında Uygulanacak Faiz Oranı -İİK’nın 130 ve 134/5 maddeleri uyarınca ihale bedelinin nakden ödenmesi gerektiği, ihale bedeli yerine çek, bono, teminat mektubu vb. belgeler verilmek suretiyle yapılmak istenilen ödemeler satış bedeli yerine kaim edilemeyeceğinden,
T. C. Y A R G I T A Y 1 2 . H U K U K D A…
-
13 Kasım
-
13 Kasım
Davalı tarafından gerek ödeme emri tebliğinden sonraki itirazında, gerekse yargılama sırasındaki savunmasında, davacıların dava ehliyetine karşı çıkılmadığı, yeni malik olduklarının bilinmediğine dair herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, bu durumda, davacıların yeni malik olduğunun ve kira parasının kendilerine ödenmesi gerektiğinin davalı tarafından bilinmekte olduğunun kabulü gerekeceği, bu nedenle, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafından gerek ödeme emri tebliğinden sonraki itirazında, gerekse yargılama sırasındaki savunmasında, davacıların dava ehliyetine karşı çıkılmadığı, yeni malik olduklarının…
-
13 Kasım
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili olmadığı- Kiralananın satılmasıyla yeni malikin TBK’nun 310. maddesi gereğince kira sözleşmesinin tarafı haline geleceği, bu durumda davacının yeni malik sıfatı ile icra takibi yapmasında usulsüzlük bulunmadığı-
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine…
-
13 Kasım
Kira sözleşmesinin kiraya veren olarak K.P. ve S.P. vekili T.P. ile kiracı olarak “K.D. ve H.Ö. ortaklığı” adına K.K. ve H.Ö. vekili M.Ö. tarafından imzalandığı anlaşıldığından, kiraya verenin K.P. ve S.P. olduğunun, davacı T.P.’nun ise kira sözleşmesini vekaleten imzaladığının kabulü gerekeceği, oysaki davacı T.P.’nin takibi kendi adına başlattığı gibi davayı da kendi adına açtığı, husumetin ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gereken bir husus olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekeceği-
Kira sözleşmesinin kiraya veren olarak K.P. ve S.P. vekili T.P. ile kiracı olarak “K.D. ve H.Ö. ortaklığı” adına K.K. ve…
-
13 Kasım
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı- Taahhüdü ihlal suçundan kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde de serbest kalacağı cihetle, sanığın 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 2 ay hapsen tazyikine karar verilemeyeceği-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin…
-
13 Kasım
“Disiplin hapsi” veya “tazyik hapsi”nin, “bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı olarak uygulanan seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen yaptırımlar” olduğu- İİK.’nin 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için “taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği
“Disiplin hapsi” veya “tazyik hapsi”nin, “bir suç karşılığı olmayıp kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış bir fiil karşılığı…
-
13 Kasım
Müşterek çocuğun, okul ve servis giderleri için yapılan harcamaların iştirak nafakası borcuna mahsuben yapıldığına ilişkin bir açıklama yoksa iştirak nafakası borcu sona ermez.
Hukuk Genel Kurulu 2020/133 E. , 2022/658 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 1. Taraflar arasındaki…
-
13 Kasım
Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi) hukuki işlemlerin bu 3. kişi tarafından yapılabileceği- Alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan alacaklılara geçmiş olduğundan, temlik edenin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), hakkında dava da açılamayacağı-
Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi)…
-
13 Kasım
Borçlu icra dairesine yaptığı itirazda sözleşmeye itiraz etmemiş olup kira borçları, alacaklıya götürülecek borçlardan olduğundan, alacaklının, kira alacağı için ikamet ettiği yerdeki icra dairesinde takip yapabileceği-
Borçlu icra dairesine yaptığı itirazda sözleşmeye itiraz etmemiş olup kira borçları, alacaklıya götürülecek borçlardan olduğundan, alacaklının, kira alacağı için ikamet ettiği yerdeki icra…
-
13 Kasım
Yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin davada, 21.05.1991 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 10.06.1958 tarihli ‘Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi’nin uygulanacağı-
Yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin davada, 21.05.1991 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 10.06.1958 tarihli ‘Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki…
-
13 Kasım
İİK’nun 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa, borçlunun, nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde, üçüncü şahsın sorumluluğunun, haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut (fiili) durumla sınırlı olduğu, rutin ödemelerin (kira alacakları vs.) dışında ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada üçüncü şahıslarca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesinin muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmayacağı-
İİK’nun 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa, borçlunun, nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde,…
-
13 Kasım
Bir taşınmazın haczinin, onu hukuki ve tabii semereleri ile hasılat ve menfaatlerini de kapsayacağı- İİK. mad. 92/3 uyarınca, icra dairesince taşınmazın haczi halinde kiracıya da hacizden haberdar edip, işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini istemesinde ve çıkarılan bu muhtıraya rağmen kira paralarını icra dosyasına yatırmayan kiracının mallarının haczinin istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Bir taşınmazın haczinin, onu hukuki ve tabii semereleri ile hasılat ve menfaatlerini de kapsayacağı- İİK. mad. 92/3 uyarınca, icra dairesince taşınmazın haczi halinde…
-
13 Kasım
Kiracı şirket hakkında İİK. 150/b uyarınca “kira paralarını icra dosyasına yatırması” için muhtıra tebliğ edildiğine göre, kiracı şirketin, bu tarihten sonra kira paralarını icra dosyasına ödemesi gerekeceği- Kiracı 3. kişinin bu yazıya ilişkin yaptığı şikayet reddedildiğinden ve icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden, İİK. 150/b uyarınca, ipotekli taşınmaz kiracısına, işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesi için muhtıra gönderilmesinin İİK. 159/1 kapsamında muhafaza tedbiri olmayıp, ipotekli icra takibinin devamı niteliğinde olduğu gözetilerek, ipotekli taşınmazda kiracı olan 3. kişinin muhtıranın tebliğinden itibaren kira paralarını icra dosyasına ödememesi nedeniyle İİK .150/b’nin göndermesi ile uygulanması gereken İİK. 356 uyarınca, alacaklının talebi ile kiracı hakkında haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Kiracı şirket hakkında İİK. 150/b uyarınca “kira paralarını icra dosyasına yatırması” için muhtıra tebliğ edildiğine göre, kiracı şirketin, bu tarihten sonra kira…
-
13 Kasım
Devletlere Göre Tebligat İşlemlerinde Uygulanacak Esaslar
Devletlere Göre Tebligat İşlemlerinde Uygulanacak Esaslar Yazısını İndirmek İçin Tıklayınız
-
13 Kasım
Dosya kapsamında yapılan ödemeden takipten önce alacaklının ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka hesabını denetlemesi hayatın olağan akışı içinde mümkün bulunmadığından dolayı bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsili talebinde bulunmasında bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak, TBK’nun 100. maddesi (BK’nun 84. maddesi) ve İİK’nun 33. maddesi gözetilerek gerektiğinde Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında yapılan ödemeden takipten önce alacaklının ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka…
-
13 Kasım
Dosya kapsamında, alacaklının, bu ödemelerden takipten önce haberdar edildiği ispatlanamadığından, anılan ödemelerin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece, TBK’nun 100. maddesi (BK’nun 84. maddesi) ve İİK’nun 33. maddesi gözetilerek Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında, alacaklının, bu ödemelerden takipten önce haberdar edildiği ispatlanamadığından, anılan ödemelerin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece, TBK’nun 100.…
-
13 Kasım
Takipten önce dosya borcunun tamamının ödendiği ve alacaklı yanın da ödemeden haberdar olduğu anlaşılmakla İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Takipten önce dosya borcunun tamamının ödendiği ve alacaklı yanın da ödemeden haberdar olduğu anlaşılmakla İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri…
-
13 Kasım
Alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olmaması halinde, takip yapmakta haklı olduğu- TBK. mad. 100 uyarınca, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak bakiye alacağın belirlenmesi gerektiği- Takip masrafları dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı anlaşılan ek bilirkişi raporuna itibar edilmesinin hatalı olduğu-
Alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olmaması halinde, takip yapmakta haklı olduğu- TBK. mad. 100 uyarınca, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra…
-
13 Kasım
Alacaklının itirazı yedi günlük itiraz süresinde olmadığından mahkemece reddedildiğinden, alacaklının tevdi mahalli tayininden ve yapılan ödemeden haberdar olduğunun kabulü ile, takibin brüt miktarlar üzerinden başlatıldığı dikkate alınarak, bilirkişiye borç miktarının hesaplattırılması, buna göre takip öncesi yapılan ödemenin borcu karşılaması halinde İİK’nin 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, aksi halde yapılan ödeme kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının itirazı yedi günlük itiraz süresinde olmadığından mahkemece reddedildiğinden, alacaklının tevdi mahalli tayininden ve yapılan ödemeden haberdar olduğunun kabulü ile,…
-
13 Kasım
İİK’nın 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz ihbarnamesi gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği, bu durumun 3. kişinin hukukunu ilgilendirmekte olduğu, borçlunun korunmaya değer hukuki yararı olmadığından onun tarafından şikayet konusu yapılamayacağı-
İİK’nın 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait…
-
13 Kasım
“Nafaka alacaklısı ile boşandıktan sonra 11 yıl 10 ay birlikte yaşadıklarını ve geçimini kendisinin temin ettiğini” ileri süren nafaka borçlusunun, bu fiilî durumu (hukuki fiili) -İİK 33’deki belgelerle bağlı olmaksızın- tanık delili ile icra mahkemesinde ispat edebileceği-
“Nafaka alacaklısı ile boşandıktan sonra 11 yıl 10 ay birlikte yaşadıklarını ve geçimini kendisinin temin ettiğini” ileri süren nafaka borçlusunun, bu fiilî…
-
13 Kasım
İlamlı icra yoluyla başlatılan takipte, İİK’nın 33 ve devamı maddelerinde istemin reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı, mahkemece davalı alacaklılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
İlamlı icra yoluyla başlatılan takipte, İİK’nın 33 ve devamı maddelerinde istemin reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin…
-
13 Kasım
Yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemelerin görülmesi halinde, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf bulunmasa dahi bu ödemelerin hakkaniyet kuralları gereğince nafaka borcundan mahsubu gerektiği, borçlu tarafından nafakaya mahsuben ödendiği iddia olunan ödemelerin ahlaki ödemeler olarak nitelendirilmesi gerektiği-
Yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemelerin görülmesi halinde, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak…
-
12 Kasım
Takibe dayanak bononun takside bağlanan alacağın ödenmesi amacıyla, teminat olarak verildiği, dolayısı ile senedin, Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesinde belirtilen “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığının ve kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının anlaşıldığı-
Takibe dayanak bononun takside bağlanan alacağın ödenmesi amacıyla, teminat olarak verildiği, dolayısı ile senedin, Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesinde belirtilen…
-
12 Kasım
Takip dayanağı bono, kambiyo senedi niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süre içerisinde işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı, takipten sonraki dönem için istenen yıllık %29 faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmediği, takipten sonrası için yıllık %29 faiz oranının akdi faize dönüştüğü bu sebeple icra müdürlüğünün 15.11.2021 tarihli değişen oranlarda avans faizi hesaplanmasına ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine-
Takip dayanağı bono, kambiyo senedi niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal…
-
12 Kasım
İİK 45 ve İİK 167 gereği alacaklının tercih hakkını öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip türünden yana kullanması halinde, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılamayacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu- Şikayet kabulü ya da reddi halinde tarafların lehine ya da aleyhine tazminat verilemeyeceği-
İİK 45 ve İİK 167 gereği alacaklının tercih hakkını öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip türünden yana kullanması halinde,…
-
12 Kasım
Takibe konu senedin ciro yolu ile davalıya devredildiği, 6102 sayılı TTK uyarınca nama yazılı senedin alacağın temliki suretiyle devredilmesi gerektiği, takibe konu senedin alacağın temliki suretiyle devredilmeyerek ciro yolu ile devredilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının takibe konu senet yönünden yetkili hamil olmadığının ve davacıya karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte bulunamayacağının kabulü gerekeceği-
Takibe konu senedin ciro yolu ile davalıya devredildiği, 6102 sayılı TTK uyarınca nama yazılı senedin alacağın temliki suretiyle devredilmesi gerektiği,…
-
12 Kasım
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamayacağı, bu husus süresiz şikayete tabi olduğu-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse…
-
12 Kasım
Takibe dayanak ilamda belirtilen ürünlerin borçlu şirkete iade ve teslimini yapmadan takibe başlayarak, Euro üzerinden alacak talep edilmiş olsa da ilam gereğince ürünlerin teslim tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası’na çevirme işleminin yapılmasının zorunlu olduğu
T. C. Y A R G I T A Y 1 2 . H U K U K D A…
-
11 Kasım
Borcun doğumunun, davalının itiraz etmediği savcılık/mahkeme önünden alınan tanık beyanlarına göre belirlenebileceği- Borçlu ve üçüncü kişinin önceden birbirlerini tanımaları, taşınmazın satın aldığı gün borçluya kiraya verilerek 26 aylık kira bedelinin satış bedeline mahsubu konusunda davalıların anlaşmaları karşısında tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiği-
Borcun doğumunun, davalının itiraz etmediği savcılık/mahkeme önünden alınan tanık beyanlarına göre belirlenebileceği- Borçlu ve üçüncü kişinin önceden birbirlerini tanımaları, taşınmazın…