Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği-

Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği-

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu kiracı ile imzalanan 01.09.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin temerrüt nedeniyle feshine, kira sözleşmesine konu … ili, … ilçesi, … Mevkii, 230 parselde kain ve toplam 7.188,04 m² üzerinde kurulu akaryakıt ve otogaz istasyonu ile tarla vasıflı taşınmazdan tahliyesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili isteminde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kiralananın niteliğine göre İİK’nın 269/1 maddesi gereğince uygulanması gereken TBK’nın 315. maddesi uyarınca davalı borçluya 30 günlük ödeme süresi tanınan 13 örnek ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 7 günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmediği gibi, 30 günlük ödeme müddeti içinde kira borcunu da ödemediği görülmekle İİK’nın 269/a maddesi gereğince davanın kabulüne, mecurdan tahliyesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti iddiasıyla şikayet yoluna başvurulduğu, şikayet davası tahliye davasını etkileyeceğinden, mahkemece, bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiği, kararın 31.03.2022 tarihinde kesinleştiği, yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği, bu durumda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrarla davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde tahliye talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK’nın 269/1 maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 28.03.2023 T. E: 808, K: 2103

Exit mobile version