Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Yurt Dışında Yaşayan Türk Vatandaşına Tebligat ve Meskeniyet Şikayeti

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2010/32434
KARAR NO : 2011/13240 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/10/2010
NUMARASI : 2009/1574-2010/1347

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 25/a maddesinde; “Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ, o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir. Bu halde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevuzatının izin verdiği yöntemle gönderilir. Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır…” düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda yabancı ülkede (İsviçre’de) yaşayan Türk vatandaşı borçluya kıymet takdiri raporu yukarıda yazılı yasa maddesine göre tebliğe gönderilmiş, Bern Büyükelçiliği-Konsolosluk Şubesince usulüne uygun bildirimin 16.07.2009 tarihinde borçluya ulaştırıldığı, Konsolosluktan evrakın borçlu tarafından 30 gün içinde alınmadığı anlaşılmıştır. Anılan madde gereğince 30 gün içinde evrak alınmadığından 17.08.2009 tebligat yapılmış sayılır. Şikayetçi borçlunun, İİK’nun 82/12. maddesi gereğince meskeniyet şikayetini bu tarihten itibaren, aynı Yasa’nın 16/1. maddesi gereğince 7 gün içinde yapmadığı, süreden sonra 26.10.2009 harç tarihli dilekçesiyle yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle şikayetin süresinde yapılmadığı nazara alınarak süreden reddi yerine, işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version