(Zeminde mevcut) olmayan taşınmazın ihale edilmesi halinde, satışı yapan icra dairesi görevlisinin kusuru ve sorumluluğu bulunmaktaysa da, ihaleyi alıcısının da ihaleye girmeden önce aldığı yeri mahallinde görüp kontrol etmesi ve buna göre ihaleye girmesi gerekirken bu özenli davranışa riayet etmediği anlaşıldığından, müterafik (bölüşük) kusurunun olduğu-
Dava, İİK’nun 5. maddesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2009/132 talimat sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde borçlunun haczi kabil taşınmazları üzerine haciz konulup ihale yoluyla satılmasına karar verildiğini, Şanlıurfa Merkez Paşabağı Mah. 1215 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ihale yoluyla satışa çıkarılması üzerine tarafınca ihaleye girildiğini ve taşınmazın tapu kayıtları ve ihale şartnamesinde belirtilen vasıf ve özelliklere göre satın alındığını, herhangi bir itiraz ileri sürülmediğinden ihalenin kesinleştiğini ve tapuda adına tescilin yapıldığını, ancak taşınmazın icra müdürlüğünce fiilen teslim edilmesi aşamasında taşınmazın fiilen mevcut olmadığının ortaya çıktığını, bu nedenle mağdur olduğunu belirterek uğradığı maddi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı, olayda kusur olmadığını, davacının taşınmazın fiiliyatta olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu binanın zemindeki mevcut durumu ile tapu kaydındaki hali hazır durumunun birbirine uyum sağlamadığı, bu şekilde zeminde mevcut olmayan bir taşınmazın ihale suretiyle satışının gerçekleştirildiği, buna göre, işlemi yapan icra dairesi görevlisinin kusuru ve sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, ihaleyi alan davacının da ihaleye girmeden önce aldığı yeri mahallinde görüp kontrol etmesi ve buna göre ihaleye girmesi gerekirken bu özenli davranışa riayet etmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, zararın oluşumunda davacının müterafik (bölüşük) kusuru olduğunun kabulü ile, TBK 52. maddesi gereğince oluşa uygun oranda bir indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine 12/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
4. HD. 12.11.2018 T. E: 2016/11107, K: 6896